"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1244 E., 2023/1561 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle kısmen esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/144 E., 2022/488 K.
Taraflar arasındaki birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin zaman zaman fiziksel şiddet uyguladığını, en son olayda ailesiyle birlikte fiziksel şiddet uyguladığını, kadını küçük düşürdüğünü, ortak çocuklara kadını kötülediğini, psikolojik şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe hakaret ettiğini, aşağıladığını, ortak çocuklara kötü davrandığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, müşterek çocuklar yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-ÜFE oranında artırılmasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına birden çok kez fiziksel şiddet uyguladığı, tarafların ayrılmasına neden olan son olayda da erkeğin kardeşleriyle birlikte kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadını küçük düşürmeye çalıştığı, çocukları kadına karşı doldurduğu, kadının da erkeğe hitaben ''eşek gibi yapacaksın, eşek gibi alacaksın'' şeklinde sözler söylediği, erkeği aşağıladığı, tarafların ortak çocuğu ...'a kötü davrandığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun2un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin babaya, ...'in velâyetinin ise anneye verilmesine, velâyeti kendine verilmeyen ebeveynler ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, diğer ortak çocuk ... reşit olduğundan velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin iştirak nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, ... yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile kendi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece Mahkemesince erkeğe tarafların ayrılmasına neden olan son olayda erkeğin kardeşleriyle birlikte kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadını küçük düşürmeye çalıştığı, çocukları kadına karşı doldurduğu kusurlarının ispatlanamadığı, bu kusurların erkekten çıkartılması gerektiği ancak erkeğin ortak çocuklara da şiddet uyguladığının anlaşıldığı, mevcut duruma göre de erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle tarafların kusur belirlemesi ile kadının yoksulluk, iştirak nafakası ve maddi, manevi tazminatların miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, en son olayda da kadın kardeşiyle birlikte darp ettiğini, kadını küçük düşürmeye çalıştığını, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu, kadının kirada ikamet ettiğini, erkeğin ise kendisine ait evde oturduğunu, ödenen nafaka ve tazminat miktarlarının yetersiz kaldığını ileri sürerek kararın erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusur belirlemesine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmişken tazminat ve nafaka miktarlarının artırılmasının hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, fiziksel şiddete ilişkin ceza yargılamasında erkeğin beraat ettiğini ileri sürerek kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile kendi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin isabetli yapılıp yapılmadığı ile nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.