"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2011 E., 2024/158 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/690 E., 2023/463 K.
Taraflar arasındaki velâyet ve kişisel ilişki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyet davasının kabulüne, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı baba vekili dava dilekçesinde; tarafların Bursa 3.Aile Mahkemesi'nin 2017/1033 Esas, 2017/956 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiğini, davalı annenin velâyet görevini kötüye kullandığını bildirerek, çocuğun velâyet hakkının davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine, davacı tarafından ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına, 1.450,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı anne vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının günün ekonomik şartlarında yetersiz kaldığını, davacının sürekli olarak yurt dışında olduğunu, çocuğa sürekli olarak psikolojik şiddet uyguladığını bildirerek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile ortak çocuk lehine 5.000,00 TL iştirak nafakasına, devam eden yıllarda her yıl TÜİK verilerine göre TÜFE oranında arttırılmasına, boşanma kararı ile verilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini istemiş, Mahkemece iştirak nafakasının arttırılması davası yönünden tefrik kararı verilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; velâyetin değiştirilmesine yönelik asıl davanın kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin davacı-karşı davalı babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için iştirak nafakası takdirine ve davalı-karşı davacı kadının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine, iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin talebi yönünden ise dosya tefrik edildiğinden bu talep yönünden iş bu dosya kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı anne vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin heyet raporuna itibar etmeyip tek uzman tarafından hazırlanan rapora itibar etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı-karşı davalının kötü niyetli olduğunu, çocuğu korkutarak üzerinde baskı kurmaya çalıştığını ileri sürerek asıl davanın kabulü ve reddedilen davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "velâyete esas olmak üzere hazırlanan 01.03.2021 tarihli uzman raporu ile 07.03.2022 tarihli heyet raporunda, çocuğun velâyetinin anneden alınmasını gerektirecek somut bir sebep olduğuna dair tespit bulunmadığı gibi, heyet raporunda çocuğun baskı altında olduğunun, annenin çocuğun bakımına yönelik bir ihmalinin tespit edilmediğinin, bu nedenle velâyetin davalıda kalmasının uygun olduğunun vurgulandığı, ayrıca duruşmada bizzat dinlenen çocuğun da anne ve babası ile bir probleminin bulunmadığını, her iki tarafı da sevdiğini ifade ederek bir tercihte bulunmaktan kaçındığı, tüm dosya kapsamına göre çocuğun velâyetinin değiştirilmesini gerektirecek esaslı bir değişikliğin meydana gelmediği, davacı erkeğin velâyetin değiştirilmesi davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı,
Bursa 3.Aile Mahkemesi'nin 2017/1033 E.-956 K.sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, velâyeti anneye verilen çocukla baba arasında "her hafta cuma günleri saat 19.00'dan pazar günleri saat 19.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 20 Ağustos saat 19.00'a kadar, kurban bayramlarının arefe akşamı saat 18.00'den son günü akşamı saat 19.00'a kadar, her yıl yarı tatilinin 1.günü saat 10.00'dan 7. günü saat 19.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına" karar verildiği, özellikle çocuğun öğrenci olması da dikkate alındığında her hafta sonu çocuğun baba yanında kalmasının, hafta sonları anne ile çocuğun zaman geçirmesini engelleyeceği ve çocuğun gelişimi yönünden bu durumun doğru olmadığı, karşı davacı kadının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı..." gerekçesiyle davalı-karşı davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının, velâyetin değiştirilmesine yönelik asıl davasının reddine, karşı davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin karşı davasının kabulü ile, velâyeti annede olan çocukla baba arasında " her ayın 2. ve 4. hafta sonları cumartesi günü saat 09.00 dan pazar günü saat 17:00 ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09.00 dan 3. günü saat 17.00 ye kadar, her yıl sömestr tatilinin 1. günü saat 09.00'dan 7. günü saat 17.00'e kadar, her yıl babalar günü saat 09.00 dan, saat 19.00'e kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 09.00'dan 30 Temmuz günü saat 17.00' e kadar babanın çocuğu yanına almak sureti ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı baba vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı baba vekili temyiz dilekçesinde; kişisel ilişki yönünden hatalı verilen kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel ilişkinin süresi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.