"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/993 E., 2024/995 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/195 E., 2024/238 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dede ve babaanne vekili dava dilekçesinde; davacıların ...'nun anne ve babası olduklarını, müvekkillerinin oğlunun 2016 yılında davacı ile evlendiklerini, ortak bir tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkillerinin 2018 yılında oğullarını ...'u trafik kazasında kaybettiklerini, ölüm olayından bir süre sonra yaşanan tartışma nedeni ile davalının çocuğu alarak Kayseri ilinde yaşamaya başladığını, müvekkillerinin torunları ... çok sevdiklerini, her şeyden üstün tuttuklarını, çocuğa sürekli maddî destekte bulunduklarını, çocuğun müvekkilleri ile çok iyi vakit geçirdiğini, davalının bu durumdan rahatsız olduğunu, müvekkiller ile çocuğun görüşmesini engellediğini, çocuğun oğullarından yadigar olduğunu, torunları ile zaman geçirmelerinin en doğal hakları olduğunu, belirterek davanın kabulü ile, müvekkilleri ile davalının velâyeti altındaki torun ... arasında yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; davacıların müvekkilinin yeniden evlenmesi nedeni ile huzurunu bozmak istediklerini, küçüğü davalı müvekkiline karşı rahatça kışkırtmak için iş bu davayı açtıklarını, davacı ...'ın müvekkili ölüm ile tehdit ettiğini, müvekkilinin eşinden ve ailesinden şiddet gördüğünü müvekkilinin hamileliği süresince de kendi ailesinin yanında kaldığını, davacıların oğullarının da vefatından sonra müvekkilinin ... ile davacıların görüşmesine her zaman olumlu yanıt verdiğini, müvekkilinin iyi niyetinin su istimal edildiğini, davacıların sürekli küçüğü annesine karşı doldurduklarını, davacıların, müvekkili ile kızını sonsuza dek ayırmayı planladıklarını, küçük ...'ın güzel ve verimli bir çocukluk geçirmesi adına davalı müvekkilinin üstün bir gayret gösterdiğini ve küçük kızını birçok sosyal-fiziksel faaliyete katıldığını, davanın kabulü halinde ...'ın hayat akışının bu yönüyle de olumsuz yönde etkilenecğini, hukuki mesnetten yoksun, kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;"...Üçüncü kişilere tanınan kişisel ilişki hakkı, anne ve babaya tanınan genişlikte olamayacaktır. Dosya kapsamında, davacılar ile kişisel ilişki kurulması halinde, çocuğun ahlaki, bedensel gelişiminin tehlikeye düşeceği hususunda herhangi bir delil yoktur. Yine dosya kapsamına göre, çocuğun henüz dedesi, babaannesi ile yakın bir bağ kurmadığı ve uzun süredir görüşmedikleri, çocuk ile davacılar arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun psikolojisi ve de huzuru açısından uygun olmayacağı yani çocuğun menfaatine olmayacağı ancak, çocuk ile davacılar arasındaki bağın da kopmaması, çocuğun psikolojik ve fiziki gelişimi açısından da çocuk ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olacağı" gerekçesiyle davanın kabulü ile davacılar ve 10.04.2017 doğumlu ... ... arasında, her ayın ilk Cumartesi günü saat 10.00 ile, aynı gün saat 18.00 arasında, dini bayramların 2. günlerinde saat 10.00'dan, aynı gün saat 18.00'a kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kişisel ilişkinin yatısız ve yetersiz kurulduğunu ileri sürerek, kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkeme kararını davanın kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dosyada bulunan denetime elverişli, dosya kapsamına uygun sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere davacı babaanne ve dede ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesi çocuğun yararınadır. Davacılar, küçüğün babaannesi ve dedesi olup torununu sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını istemek en doğal haklarıdır. Dosya incelendiğinde çocuğun davacılar babaanne ve dede ile görüşmesinin çocuğa zarar vereceği de ispat edilemediğine göre ilk derece mahkemesince verilen davanın kabul kararı yerindedir. Ancak kişisel ilişki düzenlemesinin yetersiz olduğu, şahsi ilişkinin yatılı olarak düzenlenmesi gerektiği" gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile davacılar ile 10.04.2017 doğumlu ... ... arasında, her ayın ilk Cumartesi günü saat 10.00 ile ertesi gün pazar günü saat 18.00 arasında ve her yıl 1-7 Temmuz tarihleri arasında; 1 Temmuz günü sabah saat 10.00'dan 7 Temmuz günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, davalının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, davacılar ile küçük ... arasında ayın belirli haftasonlarında, yarıyıl tatilinde ve yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek daha uzun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı anne vekili temyiz dilekçesinde; dinlenen üç tanığın da beyanları hiçe sayıldığını, üstelik müvekkilin, davacılar kadar eli güçlü olmadığından yaşananlara tanık olan ortak tanıdıkları mahkeme huzurunda dinletemediğini, çünkü tanıkların tamamının davacılardan korkmakta olduğunu, başvuru sebeplerinin tamamının gözardı edilerek verilen davanın kabulü kararının bozulması gerektiğini ileri sürerek kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan davanın kabulünün gerekip gerekmediği, olağanüstü halin gerçekleşip gerçekleşmediği, kurulan kişisel ilişkinin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü ve 325 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.