Logo

2. Hukuk Dairesi2024/608 E. 2024/7390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur durumu ve fer'i sonuçların belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya, nafakaya ve tazminata hükmeden kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1241 E., 2023/1530 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/191 E., 2022/249 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, cinsel ilişkiden kaçındığı, müvekkilinin yakınlarını eve davet etmediğini, son zamanlarda yemek yapmadığını, ilgisiz davrandığını, en son 30.03.2021 tarihinde ev ve araba alınması konusunda çıkan tartışma sonrası, boşanmak istediğini söyleyerek müvekkilini evden kovduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin gelirini gizlediğini, yeğeni ... ve annesi ... adına olan hesaplardan işlemlerini takip ettiğini, müvekkilinin ziynetlerini aldığı ve tekrar iade etmediğini, müvekkilinin evlenmeden önce bir mağazada satış temsilcisi olup, davacı erkek çalışmasını istemediği için çalışmadığını, kıskanç bir yapısı olduğunu, müvekkilinin davacı erkeğin baskısı ile kapandığını, ayrı bir sosyal hayatı olmasına izin vermediğini, çocuk tedavisinin olumlu sonuç vermediğini, davacı erkeğin müvekkiline destek olmadığını, müvekkili hastalandığında da ilgilenmediğini, son 2 yıl aynı evde karı koca paylaşımlarının kalmadığını, ayrı odada kaldığı, pek konuşmadığı, kişisel temizliğine dikkat etmediğini, müvekkiline hakaret edip aşağıladığını, cinsel yaklaşımda bulunmadığını, defalarca müvekkilini kovduğunu, zaman zaman da evi terk ederek gittiğini iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL manevî, 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, erkek eşin, eşine yeteri kadar ilgi göstermediği, yeterli maddî desteği vermediği, kirayı, faturaları düzenli ödemediği, çocuk sahibi olmak için ameliyat geçirmişse de sonrasında düzenli tedavi olmadığı, eşini evde yalnız bırakıp birkaç gün gelmediği, kendi ailesinde kaldığı olduğu, cinsel ilişkiden kaçındığı, kadının kayın pederinin baskısı ve erkek eşin bu duruma ses çıkarmaması nedeniyle başını kapattığı, boşanma sürecine girince tekrar açtığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin kusurlu olduğu, erkek tarafından kadına izafe edilen kusurların ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile kendi davasının reddi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.