Logo

2. Hukuk Dairesi2024/615 E. 2024/8052 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun tespiti, maddi ve manevi tazminat miktarı ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi karar gerekçeleri dikkate alınarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmetmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1720 E., 2023/1796 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle; yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/479 E., 2022/492 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; erkeğin, kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadının lisans eğitim aldığını, erkeğin ise lise mezunu olduğunu, eğitim seviyesi farklılığından dolayı kadına sürekli baskı yaptığını, kadının çalışmasına izin vermediğini, kadına “seni mi besliyecem evde” tarzında konuşmalar yaptığı, 22.06.2017 tarihinde erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, ertesi gün işe giderken kadının üzerine kapıları kilitleyip ve telefonuna casus program yüklediğini, giriş katta oturduğu için babasından yardım isteyen kadının onların gelmesi ile çocuğunu da alarak balkondan atlayarak kaçıp kurtulduğunu, darp raporu aldığını, şikayetçi olduğunu, erkeğin sürekli olarak telefonla oynadığını, telefon bağımlılığı yüzünden 5-6 kere iş yeri değişikliği yapmak zorunda kaldığını, eşi ve çocuğuna hiç vakit ayırmadığını ve ilgilenmediğini, erkeğin telefonunda bir başka kadın ile "aşkım" yazan yazışmaları gördüğünü, konuşmalarda müstehcen içerikli yazışmalar ve fotoğrafları da birbirlerine gönderdiklerini, erkeğin birçok bankadan kredi kullanması ve ödememesi sonucu icra takipleri başlatıldığını, her tartışmada kadına “babanın evi orda siktir git” şeklinde hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, ortak çocuğa “ikinizide döverim harbi yaparım yemin ederim yaparım” müvekkiline ise " seni dağıtırım, götürürüm mahkemenin önüne atarım” şeklinde aleni tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, kadını aldattığını, kadının temel ihtiyaçlarını dahi karşılamadığını, iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; yaşanan olaylardan sonra kadının erkeği affettiğini, mutlu beraberliklerinin olduğunu belirterek davanın reddine, çocukla arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, sürekli telefonu ile uğraştığı, erkeğin kredi borçları sebebi ile ortak haneye haciz geldiği, erkeğin davacı kadını ve ortak çocuğu zor durumda bıraktığı bu sebeple tarafların ailelerinin maddi destekte bulundukları, kadına ilgisiz davrandığı, aşağıladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, kadına ve çocuğa '' sizi camdan atarım, seni mahkemenin kapısı önüne atarım, seni mi besleyeceğim'' şeklinde tehditlerde bulunduğu, telefonda çok sık vakit geçirerek müstehcen sitelere girdiği ve başka kadınlarla cinsel içerikli konuşmalar yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı erkek eve geç geldiğinde telefonunda '' eve gittin mi aşkım ' şeklinde mesaj geldiği, davacı kadının bu mesajı gördüğü, tarafların bu olaydan kısa bir süre sonra ayrıldıkları, davalı erkek her ne kadar davacının kendisini affettiğini iddia etmiş ise de bu durumu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadına danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü hariç olmak üzere öncelikle danışmanlık tedbiri kararının babaya uygulanması gerektiğini belirterek, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;boşanma hariç olmak üzere kusur tespiti, tazminat takdiri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kabul ettiği kusurların ve davanın kabulünün doğru olduğu ancak hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile erkeğin tüm, kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf talebinin kabulü ile hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları, aleyhine hükmedilen danışmanlık tedbiri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat şartları ve miktarlı ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci ve 328 inci maddeleri, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.