"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1583 E., 2023/1790 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/120 E., 2022/328 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ailesini ve kendisini aşağıladığını, fiziksel özellikleri ile dalga geçtiğini, davalının parasını bir tehdit ve kontrol aracı olarak kullandığını, kadının ihtiyaçları için olan harcamalarının hesabını sorduğunu, ortak çocuğun eğitim hayatı boyunca davalının dersleri ve ödevleri ile ilgilenmediğini, hiç bir özel günü hatırlamadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadına ilgisiz olduğunu, kadının kredi kartlarını iptal ettirdiğini, sosyal olarak hiçbir aktiviteye kadınla katılmadığını, kadını hırsızlıkla suçladığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddi, 750.000,00 TL manevi tazminata, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evin ve arabanın üzerine yapılması konusunda baskı yaptığını, ortak çocuk ve erkeğe psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarını istemediğini ve evden kovduğunu, hasta olan erkeğe bakmayacağını söylediğini, ameliyat olduğunda ilgilenmediğini, maddi birikimleri alarak müşterek haneyi terk ettiğini, ortak çocuğu kendisine karşı doldurduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, faizi ile birlikte 100.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının müşterek haneyi terk ettiği, erkeğin kadına psikolojik ve ekonomik baskı yaptığı anlaşılmakla her iki taraftan kaynaklanan eşit kusurlu hareketler nedeni ile evlilik birliği temelinden sarsılarak çekilmez hal aldığı gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 1.750,00 TL tedbir ve aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının karşı tarafın hakareti ve şiddeti ile evden ayrılmak zorunda kaldığını, bu nedenle evi terkin kadına kusur olarak yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sosyal medya üzerinden ortak çocuğa karşı gurur kırıcı davranışlar ve ithamlarda bulunduğunu belirterek, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ekonomik ve psikolojik şiddetin ispat edilemediğini, kadına ait bana hesap dökümlerinin, icra dosyası ve İcra Mahkemesi kararının talep edilmesine rağmen Mahkemece celbedilmediğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen manevi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen manevi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, kadın tarafından açılan asıl boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddi-manevi tazminatın, tedbir ve yoksulluk nafakasının, erkek yararına manevi tazminatı yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.