"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/8 E., 2021/117 K.
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığı
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek mirasçıları vekili
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacı yargılama sırasında vefat ettiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek mirasçılarının vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme Kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı erkek mirasçılarının vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile üç ay önce evlendiklerini, ancak aralarındaki yaş farkı ile ruhi ve fikri anlaşmazlıkların bir arada yaşamalarını imkansız hale getirdiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Dava devam ederken davacı erkek 06.09.2015 tarihinde vefat etmiş, boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçıları davaya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden devam etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ısrarı ile evlendiklerini, kadının, davacının kiracısı olduğunu, evlendikten sonra davacının tamamen değiştiğini, eve ekmek getirmemeye ve sofra kurulmasına karşı çıkmaya başladığını, davacının bir lokantada hazır yemek yiyerek eve geldiğini, evde yemek yapılmasına karşı geldiğini, eve para bırakmadığını, müvekkilinin kızının yardımıyla geçindiğini, küfür, tehdit ve hakaretler ettiğini, davacının kendisine saldırması nedeniyle müvekkilinin polis çağırdığını, polis nezaretinde kendisine ait eşyalarını aldığını, davacının 3 aylık evliliklerinde müvekkiline eziyet ve hakaretler ettiğini belirterek davanın reddine, boşanmalarına karar verilmesi halinde kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.10.2015 tarihli ve 2014/865 Esas, 2015/775 Karar sayılı kararıyla; davanın taraflarca takip edilmeyip, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden 3 ay geçmesine karşın yenilenmemesi nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinin beşinci fıkrası gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçılarının vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 14.09.2017 tarihli ve 2016/3565 Esas, 2017/9426 Karar sayılı kararı ile; davacının mirasçılarının 07.09.2015 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3.Mahkemenin 06.02.2020 tarihli ve 2018/61 Esas, 2020/104 Karar sayılı kararıyla; davacı erkeğin evlendiği ve dava açtığı tarihlerde fiil ehliyetine haiz olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumundan alınan rapor da göz önünde bulundurulmuş, her ne kadar mirasçılar vekilinin sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçesiyle kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirmişse de müteveffa/davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı anlaşılmakla 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur belirlenmesi talebinin kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedilmesi gerektiği, taraflar arasındaki evliliğin davacı tarafın yargılamanın devamı sırasında vefat etmiş olması nedeniyle sona ermiş olduğundan dolayı boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
4.Dairemizin 22.09.2020 tarihli ve 2020/3313 Esas, 2020/3989 Karar sayılı kararı ile; dava devam ederken davacı erkeğin 06.09.2015 tarihinde vefat ettiği, boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarının davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden devam ettikleri, mirasçılar vekilinin Mahkemeye sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçe ile davalı kadına kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirdiği, Mahkemece kusur belirlenmesi talebinin davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı ve kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedildiği ve evlilik davacının ölümüyle sona erdiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Mahkemece kararın gerekçe kısmında kadının kusursuz olduğu belirtilmiş ise de, hüküm kısmında bu hususta sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulup bulunmadığı yönünden bir hüküm kurulmaması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
5.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçılarının vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, Dairemizin 25.02.2021 karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasçılar vekili Mahkememize sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçesiyle kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirmişse de müteveffa/davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı anlaşılmakla 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur belirlenmesi talebinin kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedilmesi gerektiği, yine her ne kadar mirasçılar vekili aşamalardaki dilekçe ve beyanlarında kendisinin daha sonra tanık bildirmiş olmasına karşı tarafın bir itirazının bulunmadığını belirtmiş ise de, bu yöndeki savunmasının 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi uyarınca yerinde olmadığı, yine mirasçıların davacı asilin yerine davaya katılmış olmaları ve vefat üzerine usuli işlemlerin kaldığı yerden devam olacağı gerçeği karşısında mirasçılar vekilinin sair talep ve itirazlarının da yerinde görülmediği, taraflar arasındaki evliliğin davacı tarafın yargılamanın devamı sırasında vefat etmiş olması nedeniyle sona ermiş olduğundan dolayı boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın herhangi bir kusurunun tespit edilmemesi nedeniyle davalının boşanmaya sebebiyet verecek derece kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 27.02.2024 tarihli ve 2022/10396 Esas, 2024/1268 Karar sayılı kararıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek mirasçıları vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı erkek mirasçıları vekili; davalının tanık dinlenilmesine itiraz etmediğini, davalının kusurlu olduğunu her yönüyle ispatladıklarını, onama kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen, erkeğin ölümü ile konusuz kalan ve mirasçılar tarafından kusur tespiti yönünden devam eden boşanma davasında sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun ispat edilip edilmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.