Logo

2. Hukuk Dairesi2024/62 E. 2024/8639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının tespiti, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1387 E., 2023/2461 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/595 E., 2023/55 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli eşini istemediğini söylediğini, evi terk etmesini istediğini, sürekli hakaret ettiğini, sürekli şiddet uyguladığını, eş ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk ... yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli başkalarına eşini karaladığını, güler yüz göstermediğini, çocukları erkek ve ailesine karşı doldurduğunu, eşinin cebinden sürekli habersiz para aldığını, ihtiyaç olmamasına rağmen evin eşyalarını değiştirdiğini, 4 yıldır yatağını ayırdığını, ağır iftira attığını, ev işlerini yapmadığını, erkek ve ailesine sürekli hakaret ettiğini, erkeğin ailesine soğuk davrandığını, okulların kapandığı gün habersiz bir şekilde çocukları da alarak evi terk ettiğini, en son hakaret ettiğini, evde kovduğunu, eşyalara zarar verdiğini, eşinin boğazına sarıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 30.12.2020 tarih ve 2018/319 Esas, 2020/609 Karar sayılı kararı ile erkeğin kadına küfür ve hakaret ettiği, şiddet uyguladığı; kadının erkeğe hakaret ettiği, erkeğin cebinden izinsiz şekilde para aldığı, akrabalarının küçük kız çocuğu ile eşi arasında söylenti çıkardığı, eşinin kız kardeşi ile sarılmasını yanlış yorumlayarak etrafa yaydığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın ve çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir,yoksulluk ve iştirak nafakasına erkeğin manevî tazminat talebinin ve kadının maddî ve manevî tazminata talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, nafaka miktarları ile tazminat talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 05.10.2022 tarih ve 2022/1799 Esas, 2022/1762 Karar sayılı kararı ile boşanma hükmü yazılırken 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanun’un 27 nci ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi gereğince tarafların kimlik numaraları, adı soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba adı ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgileri belirtilmesi gerektiği bu haliyle usulüne uygun bir hüküm kurulmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince davacı- davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacı- davalının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eş ve çocuklara ilgisiz davrandığı, evden attığı, kadının ise eşinin cebinden para aldığı,boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...’nın velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü ile tazminat ve nafaka miktarlarının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ile kadının davasının kabulüne ve kadın yararına ferilerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, velâyet ve nafaka belirlemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ve velâyet yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece belirlenen erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin ilk kararı istinaf etmemekle ilk karardaki kusurlarını kesinleştiği, ilk kararda verilen kusurlar haricinde kadına başkaca kusur verilemeyeceği, kadına verilen kusurun sabit olduğu, kadının, erkeğe iftira attığı tanık Ahmet'in beyanıyla, hakaret ettiği tanık Zekiye'nin beyanıyla sabit olduğu halde bu hususlarda kusur verilmemesinin hatalı olduğu, tarafların aynı evde küs hayatı yaşamaları sebebi ile bu hususların erkek tarafından affedildiğinin kabul edilemeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu; davaların kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin doğru olduğu; kadın ve ortak çocuk ... yararına talep edilenden fazla tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu; tarafların ekonomik durumu, kusurun niteliği ve derecesi ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafaka ile velâyet ve iştirak nafaka belirlemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat koşullarının kadın yararına oluşup oluşmadığı ile velâyet ve nafaka düzenlemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci, 182 inci 330 uncu, ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.