Logo

2. Hukuk Dairesi2024/633 E. 2024/8764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep teşkil eden olayların ispatlanıp ispatlanamadığı ve ziynet alacağının iadesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan delillerden tarafların boşanma sebeplerini ispatlayamadıkları ve usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2109 E., 2023/2040 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yerköy 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/330 E., 2022/297 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine; ziynet alacağının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda:

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam ziynet alacağı miktarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Vekâletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisi bulunan davacı-davalı kadın vekili 09.11.2024 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir. Bu durumda, davacı-davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.

Davalı-davacı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17.02.2020 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının olmadığını, müvekkilinin ev hanımı davalının uzman jandarma olduğunu, tarafların düğününün davalının ailesinin istediği şekilde yapıldığını, tarafların balayına bile gönderilmediğini, davalının müvekkilini aşırı derecede kıskandığını ve özgürlüğünü kısıtladığını, müvekkilinin davalının izni olmadan markete dahi gidemediğini, davalının müvekkilinin sürekli telefonunu incelediğini, davalının müvekkilinin kimseyle arkadaşlık kurmasına izin vermediğini, davalının müvekkilini korkutup tehdit ettiğini, davalının müvekkili ile yaşadığı her olayı ailesine anlattığını, davalının müvekkilinin ailesinin evine silahla gittiğini, davalı tarafın müvekkiline düğünde takılan 6 adet 22 gram bileziği aldığını ve borcu olduğunu söylediğini belirterek açıklanan nedenlerle tarafların boşanmalarına, müvekkili için boşanma gerçekleştikten sonra yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ziynetlerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ve dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davacıyı hiçbir şekilde kısıtlamadığını, tüm isteklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin davacı ile aralarındaki yaşananlardan kimseye bahsetmediğini, ziynet eşyaları ile araba alındığını belirterek davacının davasının reddini talep ettiklerini, karşı dava sebepleri olarak davacı/karşı davalının müvekkilinini yemeği ve kıyafeti ile ilgilenmediğini, yaptığı alışverişlerde aşırıya kaçtığını, en küçük sorunları büyütüp kavga ortamı yaratmaya çalıştığını, davacı/karşı davalının instagram hesabı ve whatsapp üzerinden özel konuşmalar yaptığını öğrendiğini, müvekkili ile aralarında geçen whatsapp konuşmalarını ekte sunduklarını belirterek davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı- davacı vekili tarafından dosyaya bazı whatsapp konuşmalarının sunulduğu, bu konuşmalardan tarihsiz bir mesajlaşmada 05418497165 nolu numara ile yapılan konuşmada "sen bunu hayatımda başkasının olmasına bağladın ben bir hata yaptım zamanında ama sonrasında asla tekrarlamadım söz verdim yanlış olduğunun da farkındaydım zaten" şeklinde cümlelerin geçitği görülmüştür. Davalı karşı davacı vekili tarafından her ne kadar söz konusu cümle davacının müvekkilini aldattığına yönelik delil olarak sunulmuşsa da UYAP'tan yapılan kontrolde 05418497165 nolu hattın karşı davacı ... adına kayıtlı olduğu; kaldı ki söz konusu hattın davacı kadının kullanımında olduğu ispatlansaydı dahi, yalnızca bağlamı anlaşılamayan muğlak bir cümleden davacının karşı davacıyı aldattığı sonucunun çıkarılamayacağı, hatta mesaja göre davacının "hata yaptım" şeklindeki beyanının geçmiş bir zaman diliminde yaşandığı ve tekrarlanmayacağına dair söz verdirmek ve evliliklerini devam ettirmekle karşı davacı tarafından affedildiği, yine mesajların devamında "bir daha aynı şeyleri yaşamayalım kapansın gitsin" demekle davacıyı affettiğini kendisinin de beyan ettiği anlaşılmakla bu hususun davacıya kusur olarak atfedilemeyeceği; dinlenen tanık beyanları ve dosyaya sunulan tüm delillerden, tarafların boşanma davalarını ispatlayamadıkları gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine, davacı - karşı davalının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 6 adet 22 ayar 22 gram bileziğin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 61.172,00 TL Ziynet bedelinin 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden kalan 60.172,00 TL'sının ıslah tarihi olan 20.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararını reddedilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararını reddedilen boşanma davası ve kabul edilen ziynet eşya alacağı yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı-davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE,

3. Davalı- davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Nuri'ye yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Aybüke'ye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.