"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2650 E., 2023/1984 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/714 E., 2021/745 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların 08.10.2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 21.04.2017 doğumlu ... ve ... adında ikiz çocuklarının bulunduğunu, tarafların her ikisinin de ikinci evliliğinin olduğunu, kadının ilk evliliğinden 2 çocuğunun bulunduğunu, davalı-karşı davacı erkeğin de ilk evliliğinden bir çocuğunun bulunduğunu, erkek ile evlilik öncesi çocuklarının olduğunu ve ayrılmasının mümkün olmadığını söyleyerek evlendiğini, taraflar evlendikten sonra erkeğin, kadının önceki evliğinden olan çocuklarına kötü davranmaya başladığını, erkeğin evliliğin ilk başından bu yana eve maddi olarak katkıda bulunmadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, erkeğin kadına ve çocuklarına sebepsiz yere küfür ettiğini, en ufak şeylerden huzursuluk çıkartan biri haline geldiğini, kadına ve çocuklarına psikolojik baskı uyguladığını, erkeğin tarafların ortak çocukları arasında da ayrım yaptığını, kızını sürekli azarladığını, şiddet uyguladığını, erkeğin bir eş olarak kadına ve çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, erkeğin süt almak için evden çıktığını bir daha da geri gelmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.250,00'şer TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedillmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının dava dilekçesindeki iddialarının soyut ve yersiz olduğunu, kadının evlilik yükümlülüklerine aykırı davrandığını, kendisine ilgi ve sevgi göstermediğini, kadının sürekli ailesinin yanına gittiğini, kendisini yalnız başına bıraktığını ve uzun süre dönmediğini, sürekli kıyafete ihtiyacı olduğunu söyleyerek gereksiz harcamalarda bulunduğunu, bu sebeplerden tartışma çıkartıp ortak çocuklara ve erkeğe hakaretlerde bulunarak erkeği ve ortak çocukları evden kovduğunu, erkeğin ikiz çocuklarını da alarak ailesinin yanına gitmek zorunda kaldığını, kadının, müşterek ikiz çocukları dünyaya geldikten sonra çocuklar arasında ayrım yaparak sadece önceki evliliğinden olan çocuklara ilgi gösterdiğini, onların maaşı var diye tüm parayı o çocuklara harcadığını, müşterek ikiz çocukların bakımıyla ilgilenmediğini, bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetinin erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-karşı davacı erkeğin evlenmeden önce eşinin önceki evliğinden olma çocukları olduğunu bilmesine rağmen evlendikten sonra eşinin çocuklarını kabullenmediği ve çocuklara iyi davranmadığı, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına küfür ettiği ve dövdüğü, erkeğin evine bakmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, erkeğin kazancını evine ve eşine harcamadığı, kendisine birikim yaptığı, ayrıca çocukları arasında ayrım yaptığı, oğlunu benimseyip kızını sürekli azarladığı, erkeğin kadına hakaret ettiği, erkeğin evi terk ederek gittiği, bir daha geri dönmediği, eşine ve çocuklarına maddi yardımda bulunmadığı, tarafların bir yıldır ayrı yaşadıkları, davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyet hakkının davacı-karşı davalı anneye verilmesine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın lehine aylık 450,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine, ortak çocuklar için aylık 200,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesine, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin toplanmadığını, tanıklarının dinlenilmemesine dair verilen kararın hatalı olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi davacı-karşı davalı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat, hükmedilen nafakalar ile miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte, karşı davanın kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat, hükmedilen nafakalar ile miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası 169 uncu, 174 üncü, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.