"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/628 E., 2024/1368 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/855 E., 2022/779K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiş olup, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/ 1-d bendi) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 sayılı HMK. 115/1 maddesi) Erkeğe ait Akdeniz Üniversitesi Hastanesi 15.02.2012 tarihli ve 19.02.2013 tarihli ilaç kullanım raporu incelendiğinde, yaygın anksiyete bozukluğu ve organik olmayan psikoz tanısıyla ilaç kullanımı verildiği, erkek tarafından sunulan Akdeniz Üniversitesi'nin 03.06.2020 tarihli raporunda, akli melekelerinin yerinde olduğu, psikopatoljisinin değerlendirilmesi için ruhsal durum testleri yapılmasının ayrıca gerektiği, komşu M. İsimli şahsın şikayeti üzerine görülen Antalya 5.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/432 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda kısıtlı adayının beden ve ruh sağlığı yönünden bir rahatsızlığının bulunmadığı rapor edildiğinden ve vasi tayinine gerek olmadığı bildirildiğinden talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece dosya arasına alının raporlar yeterli görülerek erkek hakkında yeniden rapor alınmamıştır. Dinlenen davalı tanıklarının beyanları ve dosya arasına alınan tedavi evraklarındaki bilgiler davalının taraf ehliyetine sahip olup olmadığı hususunda yeterli değildir. Mahkemece, davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği, diğer bir ifade ile dava ve taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Buna göre Mahkemece yapılacak iş; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1inci maddeleri uyarınca davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, erkek hakkında bu yönde Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8 inci maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu yön gözönünde tutulmadan erkek hakkında dosyaya sunulan sağlık raporu ile yetinilerek ve yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3.Bozma sebebine göre davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.