"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/730 E., 2023/929 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/378 E., 2022/65 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının ve fer'îlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadın ile olması gereken iletişimi sağlayamadıklarını, kadının her zaman kendi çıkarları ve istekleriyle hareket etme eğiliminde olduğunu, zaman içerisinde müvekkile karşı olumsuz tavırları olduğunu, kendi ailesine vermiş olduğu değeri müvekkile göstermediğini, süre gelen agresif tavırları ve öfke patlamaları olduğunu, özellikle stresli olduğu durumlarda hakaret ettiğini, ailesi de dahil küçümseyici davranışlar gösterdiğini, kadının ailesini kendi gölgesine aldığını, ailesini eşinden önde tuttuğunu, çalışan kadının maddî olarak eşinin yanında olmaktan ve destek olmaktan hep uzak durduğunu, kadının hiçbir zaman erkeğin görüş ve onayını almadığını, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin düğün gecesi ve sonrasında yaşanan utanç verici eylemlerinden ötürü kadına karşı psikolojik şiddet uyguladığını, düğünün ertesi sabahı kadını zorla hastaneye götürerek muayene ettirdiğini, kadının söylemlerinin doğru olduğunu, erkeğin özür dahi dilemediğini, erkeğin ailesini kendi ailesinden önde tuttuğunu, erkeğin kendi isteklerinin kabul edilmemesi halinde boşamakla tehdit ettiğini, erkeğin ve ailesinin kadına hakaretler ettiklerini, aşağıladığını, erkeğin son bir senedir sürekli olarak geç geldiğini, üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini, çocuk sahibi olmaları konusunda hiçbir sorumluluk almadığını, kadınlığı ile dalga geçtiğini, tedavi sürecinde kadının yanında olmadığını, iletişimlerinin olmadığını, kadının tap bebek tedavisi gördüğünü, harcamaları tek başına yaptığını, erkeğin kadın ile hastaneye dahi gitmediğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelden sarsılması sebepleriyle boşanmalarına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminat 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan hadiselerde; davacı-karşı davalı erkeğin eşini aşağıladığı, eşinin hastalığında destek olmadığı, kadının tüp bebek tedavisi gördüğü dönemde eşine destek olmadığı, davalı- karşı davacı kadının ise eşi olan davacı ile evlendiği için pişman olduğunu söylediği, eşine hakaret ederek kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurda oldukları gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 650,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından tarafların maddî ve manevî tazminatlar taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının öğretmen olduğunu, nafaka taleplerinin reddinin gerektiğini, kadının ağır kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, kadın için kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının herhangi bir gelirinin bulunmadığını, hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, kadın için kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kadın için kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kadın için kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraf vekilleri tarafından dosyaya ibraz edilen feragat dilekçelerinin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 307,309 ve 310 uncu maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3.Değerlendirme
Vekâletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunan davacı-davalı erkek vekili Av.... 25.06.2024 tarihli ve davalı-davacı kadın vekili Av. ... 25.06.2024 tarihli dilekçeleriyle mahkeme kararının boşanma yönünden kesinleştirilmesine, karar verilmesini talep etmişler, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talep etmeyeceklerini, bu haklarından feragat ettiklerini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmişlerdir.
7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 29 uncu maddesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 310 uncu maddesine eklenen üçüncü fıkrasına göre feragatin, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılması hâlinde, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.
Buna göre temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan feragat hususunda Mahkemece ek karar verilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın hükmü veren İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.