"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/242 E., 2024/563 K.
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminatlara ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL manevî, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurlu davranışları nedeni ile tazminat ve nafaka talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2017 tarihli kararı ile; ispatlanamayan davanın reddine, boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan davacı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2021 tarihli ve 2018/2608Esas, 2021/197 Karar sayılı kararında; taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşini ve evini ihmal eden davacı kadının az, eşine psikolojik baskı yaparak kadının davranışlarına müdahale eden erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, hatalı kusur değerlendirilmesi neticesinde davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla aynı miktarda ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra devam etmek üzere yoksulluk nafakasına, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminata, davalı erkeğin davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği teşkil etmediğinden, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine, ağır kusurlu bulunan davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise tümden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 23.12.2021 tarihli ve 2021/8195 Esas, 2021/9941 Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin bölge adliye mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen eşine psikolojik baskı yaparak davranışlarına müdahale etmesi kusuru yanında, eşine süregelen şekilde fiziksel şiddet eyleminin de bulunduğunun anlaşıldığı, erkeğin bu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması nedeniyle kadın yararına koşulları oluşmakla 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, yine kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarlarının da az olduğu, ayrıca kadının dava dilekçesindeki maddî tazminat yönünden faiz talebi konusunda olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamasının da doğru olmadığı gerekçesiyle bu yönlerden kararın bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2020 tarihli kararı ile bozma ilamına uyularak; davacı kadın yararına 45.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kesinleşen konularda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/8537 Esas, 2022/8023 Karar sayılı kararı ile; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2023 bozma ilamına uyularak; davacı kadın yararına 65.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kesinleşen konularda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 14.12.2023 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 150.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği (23/12/2021) tarihten itibaren faizi ile davalı erkekten alınıp davacı kadına verilmesine, boşanma davasının kesinleştiği (23/12/2021) tarihten itibaren aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının ( tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere) erkekten alınıp davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının
usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkeğin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
3. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Davacı kadın, dava dilekçesinde 100.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Dosya içeriğinde bu hususta yapılmış bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamından sonra talep aşılarak kadın yararına 150.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.