Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6638 E. 2024/6456 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce verdiği kısmi onama kararları sonrası davalı-davacı erkek tarafından yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki kararlarında, kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davası ile boşanma, velayet, kişisel ilişki ve nafaka taleplerinin kısmi onama kararlarıyla kesinleştiği, karar düzeltme talebinin ise 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesindeki karar düzeltme nedenlerinden hiçbirisine dayanmadığı gözetilerek, karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/495 E., 2022/82 K.

Taraflar arasındaki bağımsız tedbir nafakası ve karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı-davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1-Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 inci maddesi uyarınca kadın yararına aylık 3.000,00 TL, ortak çocuk için 2.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2-Davacı- davalı kadın birleşen davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nakasına, müvekkili yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.03.2015 tarihli kararı ile, davalı-davacı erkeğin kadını yaralaması ve özellikle kadının annesinin, erkeğin cinsel saldırısına, kötü sözlerine, davacıyı denetlemesine dair beyanları ve erkeğin sürekli kadın ve çocuğuna karşı ses kaydı yapması sebebiyle kusurlu olduğu, buna karşılık davacı-davalının sözlerinin tepkisel bir davranış üzerine olabileceği gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.03.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ile kadının tedbir nafakası davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 07.03.2016 tarihli kararı ile; mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davalı-davacı erkeğin boşanma davası reddedilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ve özellikle de Sakarya 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/219 esas sayılı dosyasından davacı-davalı kadının eşine fiziksel şiddet uyguladığının anlaşıldığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davalı-davacı erkeğin de dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin de davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, tedbir nafakası davası yönünden onanmasına, bozma sebebine göre kadının boşanma davası ile boşanmanın fer'îleri yönünden yeniden karar verileceğinden bu yönlere yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 26.12.2019 tarih ve 2016/375 Esas, 2019/921 Karar sayılı kararı ile erkeğin eşine birden fazla kez şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı, kadının eşine şiddet uyguladığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için dava tarihi 24.08.2010 tarihinden itibaren dosyanın yeniden esas aldığı 28.04.2016 tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasının her ay davalıdan alınarak ortak çocuğa velâyeten davacı kadına ödenmesine, 28.04.2016 tarihinden itibaren bu nafakanın her ay 800,00 TL tedbir nafakası olarak devamına karar kesinleşinceye kadar bu şekilde devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen nafakasının aylık 1.200,00 TL ye çıkartılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

2. Karara karşı davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

3. Dairenin 22.12.2020 tarihli, 2020/3944 E., 2020/6744 K. sayılı kararı ile; davalı-davacı erkeğin birlik görevini ihmal ettiği, evlilik birliği içerisinde kadının ve ortak çocuğun konuşmalarını ses kaydına almak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davacı-davalı kadının ise eşine fiziksel şiddet uyguladığı, gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gözetilmeden davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulünün doğru olmadığı, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, ayrıca Dairemizin 07.03.2016 tarihli ilamı ile erkeğin boşanma davası yönünden bozma yapıldığı, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleştiği gözetilmeden bozmaya uyulmasına rağmen kadın ve ortak çocuk yararına yeniden tedbir nafakasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, sair yönlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

4. Tarafların karar düzeltme talebi Dairemizin 16.06.2021 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamları kapsamı dışında kalarak kesinleşen boşanma, velâyet, kişisel ilişki, tedbir- yoksulluk nafakası, tedbir- iştirak nafakasına dair karar kesinleşmekle bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili "velâyet düzenlemesi, kişisel ilişki, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri" yönünden, kadın vekili "kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri" yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 12.03.2024 tarihli ve 2022/10391 Esas, 2024/1672 Karar sayılı kararıyla, temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; velâyet, kişisel ilişki,tedbir- yoksulluk nafakası, tedbir- iştirak nafakasına ile maddî-manevî tazminata dair hususlarda hatalı kesinleştirmelerle müvekkilinin iddia, savunma ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının velâyet, kişisel ilişki, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında karar düzeltme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere ve özellikle kadının açtığı bağımsız tedbir nafakasına ilişkin davanın Dairemizin 07.03.2016 tarihli; her iki boşanma davasının kabulü, velâyet, kişisel ilişki ve nafakalara ilişkin feri taleplerin ise Dairemizin 22.12.2020 tarihli bozma ilamlarımızda verilen "kısmi onama" kararları sonucu kesinleştiğinin anlaşılmasına göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320.00 TL para ceza ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.