Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6640 E. 2024/7388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozma ilamına uygun olarak verildiği ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/898 E., 2024/176 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kadın yararına hükmedilen tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına ve bozma kapsamı dışında kalan temyize konu yönlerin onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 75.000,00 TL maddî tazminat 75.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.500,00 TL yoksulluk, çocuk yararına aylık 1.000,00 iştirak nafakasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap ile ıslah dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; erkeğin hırçın, agresif, tahammülsüz, küfürbaz, sabırsız, kıskanç bir yapıya sahip olduğunu, odasını ayırdığını, eş ve ortak çocuğa ilgisiz davrandığını, hakaret ve küfür ettiğini, silahını çıkarıp öldürmekle tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, akşamları eve geç geldiğini, evden uzaklaştığını, sürekli telefonu ile ilgilendiğini, intihara teşebbüs ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, güveni sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, bekar gibi yaşadığını, lüks yaşamayı sevdiğini, sürekli eşinin ailesinden borç para istediğini, vermeyince ailesine hakaret ettiğini, sürekli öldüreceğini ve intihar edeceğini söyleyerek manevî şiddet uyguladığını, aile mahremiyetini, yatak odası ilişkilerini başkalarıyla paylaştığını, eşinin ailesinin lojmana girmemesi için talimat verdiğini belirterek, tarafların davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve cevap dilekçelerini ıslah dilekçelerinde özetle; kadından kaynaklı cinsel birleşme sorunlarının yaşandığını, ailesinin eşine hakaret etmesine ses çıkarmadığını, suçlayıcı mesajlar gönderdiğini, intihara teşebbüs ettiğinde ziyaretine gelmediğini, tedavisinde bakım ve ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, küçük meselelerden tartışma çıkardığını, baskıcı ve kaba bir yapıya sahip olduğunu, hakaret ettiğini belirterek, ortak çocuğun velâyetinin babaya tevdii ile kadının maddî taleplerinin reddine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2021 tarihli kararı ile, erkeğin sürekli agresif davranışları olup olur olmaz şeylerden kavga çıkardığı, kadına ağır küfürler ettiği, evde bağırıp çağırıp evden gittiği, eş ve çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasına ailesinin yardımcı olduğu, en son davacıya darp uygulayıp evden gittiği, evi terk ettiği, tekrar eve geldiği, eve geldikten sonra otoparkta erkeğin aracının bagajında büyük bir çanta bulunduğu, çantada kadın objeleri ve kıyafetlerini kadının gördüğü ve bunları kime aldın diye erkeğe sorduğu, erkeğin de kızarak ve kadını iterek eline vurduğu, sen karışma gibi laflar söylediği, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, buradan karakola gidildiği, erkeğin zaten kadın benim peşimi bırakmıyordu diyerek yalvardığı ve intihar ediyorum diye mesaj attığı, sürekli olarak davacıya beni bırakırsan "yaşayamam, intihar ederim" diye söylediği, intihara teşebbüs ederek üç gün hastanede kaldığı, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmediği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, babayla çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 650,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 650,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî, manevî tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların kabulü ve miktarı, reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2022 tarihli kararı ile, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine, erkeğin boşanmanın fer'îsi niteliğinde olmayan maddî tazminat talebinin dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karş kadın vekili tedbir/yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları ile çocukla kişisel ilişki yönlerinden erkek vekili ise kusur belirlemesi, erkeğin tefrik edilen maddî ve reddedilen manevî tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 02.11.2023 tarihli kararı ile; kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kadın yararına 75.000,00 TL maddî tazminat 75.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.500,00 TL yoksulluk, çocuk yararına aylık 1.000,00 iştirak nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olmadığını ve kararın bu yönden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci 182 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.