"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/347 E., 2023/757 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli olarak psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının eğitim hayatına engel olduğunu, bıçak çekip kadının üzerine yürüdüğünü, tehdit ettiğini, evin perdelerini sürekli kapalı tutturduğunu, baskı uyguladığını, kadının ailesine sürekli olarak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kadına verilmesine, ortak çocuklar için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesiyle birlikte iştirak nafakasına, kadın için ise 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafaka miktarlarının gelecek yıllardaki artış oranının tespit edilmesine, yine kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, tazminatlara yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde; kadının ailesinin etkisi altında kalarak ortak haneyi sürekli terk ederek ailesinin yanına gittiğini, evlilik süresince erkeğin arkadaşlarıyla görüşmesini engellediğini, kadının ortak haneyi ikinci terk edişinde evdeki para ve altınları da yanında götürdüğünü, kadının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve bu tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.11.2020 kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına karşı fiziksel şiddet ve psikolojik baskı uyguladığı, böylelikle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğundan bahisle asıl davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların halen anne yanında yaşıyor oluşları, anne bakım ve ilgisine ihtiyaç duyacak yaşta olmaları ve uzman raporu doğrultultusunda ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kusuru bulunmayan, düzenli işi ve geliri olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına ise aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile her yıl nafakalara ÜFE oranında artırım uygulanmasına, kusuru bulunmayan, boşanmakla eşinin maddî desteğini yitirecek olan ve bu olaylar nedeni ile kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tam kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; erkeğin gelirinin yüksek olduğunu, ortak çocuklar ve kadın lehine hükmedilen nafaka miktarları ile kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; dosya kapsamında ispatlanan bir kusurunun bulunmadığını, fiziksel şiddetin ispatlanamadığını, kadının son yaşanan olayda evden ayrıldığını böylelikle kadının tam kusurlu olduğunu, tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili iştirak ile yoksulluk nafakalarının ve tazminatların miktarı yönünden davalı-karşı davacı erkek vekili her iki dava ve fer'îler
yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 16.01.2023 tarihli ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar ... ve ... yararına takdir edilen iştirak nafakasının ve kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumu ve hakkaniyet gereği velâyetleri anneye verilen ortak çocuklar ... ile ...'ın ihtiyaçları ve davalı babanın ödeme gücü göz önüne alınarak ortak çocuklar için ayrı ayrı kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakası takdirine, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, bundan sonraki yıllık nafaka artışının ÜFE oranında yapılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; iştirak ile yoksulluk nafakalarının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; eksik inceleme yapıldığı, bozma sonrası ekonomik sosyal durum araştırılması yapılmaksızın hüküm verildiği gerekçesiyle tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat az olup bozmanın amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin Ebubekir'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Büşra'ya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.