"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2166 E., 2023/2168 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/167 E., 2022/800 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, bekar hayatı yaşadığını, haftada sadece 2-3 kez eve geldiğini, onda da çoğunlukla geç saatlerde ve alkollü geldiğini, kumar alışkanlığının olduğunu, kumar oynamak için Kıbrıs ve Gürcistan'a gittiğini, evi ve ailesiyle ilgilenmediğini, kadının maaşını baskı yaparak elinden aldığını, kadının ve çocuğunun altınlarını baskıyla elinden alıp harcadığını, kadına baskı yaparak kredi çektirdiğini ve kefil yaptığını, kredi borçlarının ödenmediğini, erkeğin kumar ve eğlencede harcadığını, arkadaşları ve babasından para alması için kadını tehdit ettiğini, ortak konutun kumar borcuna karşılık satıldığını, erkeğin çocuğunun tedavisine hiçbir desteğinin olmadığını iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile 300.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, çamaşırları yıkamadığını, ütü ve yemek yapmadığını, ortak haneyi terk ederek babasının yanına gittiğini iddia ederek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmişir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eve geç vakitlerde geldiği, alkollü olarak geldiği, ailesiyle ilgili sorumlulukları almadığı, borçlandığı, para kaybettiği, davacı kadının ise evin temizlik, ütü, yemek gibi işlerini yapmadığı anlaşılmış olup taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı davalı erkeğin ağır davacı kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için takdir edilen aylık 550,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 800,00 TL'ye arttırılmasına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarın iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın için yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kusur tespitinde hata yapıldığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, İçişleri Bakanlığından davalının yurt dışı giriş-çıkışlarının sorulması talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hükmedilen maddî tazminatın çok düşük olduğunu, manevî tazminat talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen iştirak nafakasının düşük olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, maddî tazminat ve iştirak nafakası miktarı, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu kabul edilerek kadın lehine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadın lehine hükmedilen maddî tazminatın az olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun aynı zamanda özel gereksinimli olmasından doğan ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin tüm istinaf başvurusu talebinin esastan reddine, davacı kadın vekilinin iştirak nafakası miktarı ile maddî tazminat miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi'nin ilgili kısımlarının hükümden çıkartılmasına, davacı kadın için yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminata, ortak çocuk için aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın lehine maddî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.