"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/22 E., 2023/1164 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/504 E., 2022/421 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 05.03.2012 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden Muhammed Miraç isminde müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, tarafların evliliklerinin ilk yıllarında mutlu bir beraberliklerinin olduğunu, sonraki süreçte davalının davranışlarının evlilik birliğini müvekkili için çekilmez hale getirdiğini, müvekkilinin aile birliğini korumak için sesiz kaldığını, davalının sudan bahanelerle müvekkiline ikametlerinin bulunduğu apartmanda herkesin duyabileceği şekilde bağırıp komşularına ve akrabalarına karşı küçük düşürdüğünü, müvekkiline ağza alınmayacak sözler söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe tevdiini, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili karşı dava ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde müvekkilinin davranışlarının ortak yaşamının çekilmez olduğu iddia edildiği ancak hangi davranışın hayatı çekilmez hale getirdiğinin belirtilmediğini, müvekkilinin boşanmaya veya huzursuzluğa neden olacak nasıl bir davranışının olduğunun belirtilmediğini, dava dilekçesi ekinde belirtilen mesajların kim tarafından kime atıldığının belli olmadığını, öncesi ve sonrasının sunulmadığını, müvekkili ile karşı davalının evliliğine karşı davalının ailesinin rıza göstermemesi nedeniyle tarafların ayrı evlerde yaşadıklarını, bu nedenle davacı karşı davalının ailesi ile bağların koptuğunu, müvekkili evlendikten sonra adeta özgürlüğünün elinden alındığını, misafirliğe , komşulara ve ailesine gitmesi ve görüşmesinin yasaklandığını, bu kısıtlamaların müvekkilini manevî olarak etkilediğini, ailesi ile gizliden veya telefonla görüşmek zorunda kaldığını,müvekkilinin davacı karşı davalı tarafından darp edildiğini, bu darp nedeniyle hastaneye kaldırıldığını, dava dilekçeleri ekinde sundukları eklerde belirtilen hakaretleri söylediğini beyan ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe tevdiini, ortak çocuk ... için dava süresince 500,00 TL tedbir nafakası ve kararın kesinleşmesinin ardından ise her ay iştirak nafakası olarak erkekten alınarak müvekkiline verilmesini, kadın lehine ise 1.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinin ardından ise her ay yoksulluk nafakası olarak erkekten alınarak müvekkiline verilmesini, 150.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, ziynet eşyasının (22 ayar ve 25 gr ağırlığında 5 adet altın (125 gr) bilezik,4 adet cumhuriyet altını, 1 çift küpe, 3 adet altın yüzük, 1 adet altın kolye) misliyle iadesi aksi taktirde ziynet eşya bedelinin erkekten alınarak müvekkiline verilmesini, ev ve çeyiz eşyasının müvekkiline verilmesini, erkeğin mal kaçırma ihtimaline karşın, taşınır, taşınmaz mallarına satışa engel olacak şekilde ihtiyati tedbir uygulanarak tüm bankalara müzekkere yazılarak adına kayıtlı banka hesaplarına bloke konulmasını talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, davalı karşı davacı kadının tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne, davacı-karşı davalı erkeğin yasal koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat isteminin reddine, davalı-karşı davacı kadının tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL maddî tazminat ile 15.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı kadının eşya alacağı talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma yönünden istinaf taleplerinin olmadığını, kusur belirlemesinin yerinde olmadığını, müvekillerinin daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine davalı karşı davacı tarafın maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, ziynet alacağı kabul kararının yerinde olmadığını beyan ile istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ev-çeyiz eşyalarının aynen iadesi aksi taktirde tespit edilecek değerinin ödenmesi yönünde mevcut olan talebin reddine karar verilmesi yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, mahkemenin kusura dair belirlemesinin yerinde olduğu kusur belirlemesi kapsamında davacı karşı davalı erkeğin maddî, manevî tazminat talebinin , reddi kararının usul ve kanuna uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin boşanmaya neden olan olaylarda davalı karşı davacı kadının, davacı karşı davalı erkeğe nazaran daha az kusurlu olması bu kapsamda davalı karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü, davacı karşı davalı erkek kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmetmesine dair kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ziynet alacağı talebinin kısmen kabul kararının yerinde olduğu, ev ve çeyiz eşyaları için keşif icra edildiği, davalı karşı davacı kadın vekilinin 02/06/2022 tarihli dilekçesine istinaden müşterek konutun ve içindeki ev eşyalarının, davalı karşı davacı kadına 03/06/2022 tarihli ara karar ile tahsis edildiği, talebe konu eşyaların bu hali ile davalı karşı davacı kadının uhdesinde ve tasarrufunda olduğu anlaşılmakla buna dair İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, davalı karşı davacı kadının ev ve çeyiz eşyalarına yönelik istinaf isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;boşanma yönünden istinaf taleplerinin olmadığını, kusur belirlemesinin yerinde olmadığını, müvekillerinin daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine davalı karşı davacı tarafın maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, ziynet alacağı kabul kararının yerinde olmadığını beyan ile temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; davaların kabulünün ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadının tazminat taleplerinin kabulünün ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının ziynet alacağı talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci, 285 inci ve devam maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.