"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2241 E., 2023/2256 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Develi 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/155 E., 2023/253 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı üzerine yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davacı-davalı erkeğin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı erkeğin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-davalı erkeğin boşanma davaları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının ailesinin, kadının rahatsızlığını müvekkilinden gizlediğini, kadının ev işlerini yapmadığını, müvekkiline sevgi, saygı ve ilgi göstermediğini, kadının gün içeresinde olanları ve yatak sırlarını ailesine anlattığını, hemen hemen her gün ailesinin yanına gittiğini, müvekkilinin kadını köye götürdüğünü ancak sudan sebeplerle huzursuzluk çıkarttığını, kadın ile ailesinin çocuk hususunda sürekli müvekkilini suçladıklarını, müvekkiline psikolojik baskı yaptıklarını, kadın ve annesinin müvekkiline hakaret ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, müvekkil ile vakit geçirmediğini, işten gelir gelmez üzerine değiştirerek kahvehaneye gittiğini, alkol kullandığını, müvekkiline sevgi, saygı ve ilgi göstermediğini, erkeğin ve ailesinin müvekkilinin ailesi ile görüşmesine karıştığını, "Sen oğlumuza kadınlık bile yapamıyorsun" şeklinde sözler söylediklerini, erkeğin müvekkiline "Köye gelmezsen boşarım, çocuğun olmazsa boşarım" şeklinde baskı yaptığını, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini baba evine getirerek terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesine, aksi halde şimdilik 1.000,00 TL bedelinin tahsiline, erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile ziynet eşyası bedelini 46.230,00 TL olarak belirlemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2022 tarih ve 2020/121 Esas, 2022/348 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, alkol aldığı, kahve alışkanlığı neden ile kadını yalnız bıraktığı, "Çocuğu olmazsa boşarım, köye gelmezse boşarım" şeklinde baskı uyguladığı, kadının ise devamlı ailesinin yanına gittiği, evi temizlemediği, erkeğe hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettiremeyecekleri, birliğin çekilmez hal aldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile aylık 700,00 TL'ye artırılmasına ve kararın kesinleşmesine kadar devamına,, karar kesinleşmesinden itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile bir adeti 25 gramdan 22 ayar dört adet bilezik, altı adet çeyrek olmak üzere ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam 46.230,00 TL'nin 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, 45.230,00 TL'sinin 15.09.2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, kadının çeyiz eşyası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası ve kadının çeyiz eşyası talebi için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, karar başlığında karşı davanın ve taraflarının gösterilmemesi, gerekçede erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu belirtilmiş iken devamında tarafların eşit kusurlu olduğunun belirtilmesi suretiyle çelişki oluşturulması ve denetime elverişsiz hüküm kurulması sebebiyle tarafların istinaf başvuruları şimdilik incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, alkol aldığı, kahve alışkanlığı neden ile kadını yalnız bıraktığı, "Çocuğu olmazsa boşarım, köye gelmezse boşarım" şeklinde baskı uyguladığı, kadının ise devamlı ailesinin yanına gittiği, evi temizlemediği, erkeğe hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının ve devamının mümkün olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine hükmedilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile aylık 1.000,00 TL'ye artırılmasına ve kararın kesinleşmesine kadar devamına,, karar kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile bir adeti 25 gramdan 22 ayar dört adet bilezik, altı adet çeyrek olmak üzere ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam 46.230,00 TL'nin 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, 45.230,00 TL'sinin 15.09.2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası,kadının çeyiz eşyası talebi için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların kusurları ve kusur derecelerinin belirlenmesinde, buna göre karşı davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin kendiliğinden alınacağı, erkeğin özel güvenlik görevlisi olduğu ve ayrıca çiftçilik yaptığı, kadının ise ev hanımı olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşecek olan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri, nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesinde ve miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı, ziynet eşyalarının erkek tarafından geri verilmek üzere alındığı ve geri verilmediği anlaşıldığından ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, ziynet alacağı davasının kabulü, kadının çeyiz eşyası talebi için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadının karşı davasının ispat edilip edilmediği ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadının usulüne uygun açılmış bir çeyiz eşyası davası bulunup bulunmadığı ve erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin, ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.