"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2024/65 E., 2024/649 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kusur belirlemesi ve davanın reddi yönlerinden esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve davanın reddi yönlerinden bozulmasına, temyize konu sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düşünsel farklılıkların olduğunu ve bu durumun şiddet içeren davranışlara dönüştüğünü, erkeğin süreklilik gösteren sert ve olumsuz tavırları olduğunu, kadın için evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, erkeğin, ailesinin istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda isteksiz davrandığını, yeterli maddî gücü olmasına rağmen onların ihtiyaçlarını önemsemediğini, kadının sağlık sorunlarıyla ilgilenmediğini, eşine ve çocuklarına karşı sert davrandığını, ilgi göstermediğini, eve geç geldiğini, baskıcı davrandığını, sinirli olduğunu ve bu durumu eşine çocuklarına yansıttığını, sinirlendiğinde cep telefonunu fırlattığını, kadının çalışmasına izin vermediğini, "Sende memur kafası var, sen para kazanmaktan ne anlarsın, ben para kazanıyorum" diyerek aşağıladığını, kadını bir çok ortamda küçük düşürdüğünü, bir keresinde diş hekimine ödenecek parayı duyunca "benim hanım bu kadar eder mi, para yerine hanımı versem olur mu" dediğini, başka bir sefer ise komşularının bulunduğu bir ortamda "benim hanım eskidi hanımı yenilemem lazım" dediğini, erkeğin ve abisinin, kadını çocukları iyi yetiştirememekle suçladığını, tarafların 2017 yılı Ramazan Bayramının ikinci gününden bu yana fiilen ayrı yaşadıklarını, erkeğin evinde bakıcılık ve temizlik işleri yapan ... adlı kişiyle sık sık görüştüğünü belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya ÜFE/TÜFE ortalaması oranında artış uygulanmasına, yasal faiziyle birlikte 900.000,00 TL maddî tazminata, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasındaki farklılıkların şiddete dönüşmediğini, kadının oturduğu evi küçümsediğini, çocuklarının ve ailesinin her türlü ihtiyaçlarını karşıladığını, ekonomik açıdan hiç bir şeylerini eksik etmediğini ve kendilerine destek olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2020 tarih, 2017/899 Esas, 2020/459 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ispatlanamadığından davanın reddine, kadın lehine aylık 4.000,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadın lehine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi kapsamında ortak konutun tahsisi kararının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.05.2022 tarihli ve 2020/1368 Esas, 2022/812 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından davanın reddi, tedbir nafakasının miktarı, ortak konutun tahsisi yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemiz 28.11.2023 tarihli ve 2022/8091 Esas, 2023/5711 Karar sayılı kararı ile; tedbir nafakası ve ortak konutun tahsisi yönünden alınan tedbirlerin değişen koşullara göre yeniden değerlendirilebileceği, davalı erkek ile davacının bir kısım tanıkları arasında husumet bulunduğu gerekçesi ile beyanlarına itibar edilmediği belirtilmiş ise de; öncelikle dosya içeriğinde davalı ile bir kısım tanıklar arasında husumet olduğuna dair ciddi ve inandırıcı bir delil bulunmadığı, yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden de, davalı erkeğin, evlilik birliği süresince eşine karşı ilgisiz olduğu, ailesiyle zaman geçirmediği, eve geç geldiği, eşinin hastalığıyla ilgilenmediği, çalışmasına izin vermediği, baskıcı tutumlar içerisinde olduğu, eve yeterli para bırakmadığı, parayı kadının yüzüne çarptığı, "Sen para kazanmaktan ne anlarsın" dediği, sürekli aşağıladığı, agresif davrandığı ve sinirlendiğinde eşyaları etrafa fırlattığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, hatalı gerekçeyle kadının davasının reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve davanın reddi yönlerinden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve davanın reddi yönlerinden bozulmasına, kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla, erkeğin evlilik birliği süresince eşine karşı ilgisiz olduğu, ailesiyle zaman geçirmediği, eve geç geldiği, eşinin hastalığıyla ilgilenmediği, eşinin çalışmasına izin vermediği, baskıcı tutumlar içerisinde olduğu, eve yeterli para bırakmadığı, parayı kadının yüzüne çarptığı, "Sen para kazanmaktan ne anlarsın" dediği, sürekli aşağıladığı, agresif davrandığı ve sinirlendiğinde eşyaları etrafa fırlattığı, birlik görevlerini ihmal ettiği gerekçesi ile, davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 4.000,00 TL tedbir ve aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 300.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminat miktarı, tedbir nafakasının miktarı, ortak konutun tahsisi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddi ve manevi tazminatlar miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak konutun davacıya tahsisi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 255 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.