Logo

2. Hukuk Dairesi2024/717 E. 2024/8005 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, boşanmanın fer'ileri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri hususların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2197 E., 2023/2223 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/131 E., 2023/130 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; davalı ile 2006 yılından beri evli olduklarını, bu evlilikten ortak bir çocuklarının olduğunu, davalının, davacı ve çocuğu ile ilgilenmediğini, maddî ve manevî yönde ailesine destek olmadığını, akşamları evine geç geldiğini, davacıyı başkalarının yanında aşağıladığını ve hakaret ettiğini, tarafların ortak ortak çocuklarının lösemi olduğunu, erkeğin çocuğunun tedavisi ile ilgilenmediğini üstüne üstlük çocuğunu azarlayıp, hakaret ettiğini, erkeğin annesi ve babasının eve gelmesini istemediğini, kadının annesi ve babası eve geldiğinde, kadın ile kavga ettiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile adli yardım taleplerinin kabulüne, müvekkilin kendisi için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocukları için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında İzmir'de evlendiklerini, bu evlilikten ortak bir çocuklarının olduğunu, kadının ortak çocuğu yanına alarak 18.02.2021 tarihinde planlı şekilde ortak konutu terk ettiğini, davalının kendisini mağdur gibi göstermek için Yozgat Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını, kadının evliliklerinin son zamanlarında sabahlara kadar internette zaman geçirdiğini, evi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, müvekkilinin yaptığı araştırmalar sonrasında davalının ... Y. isimli kişi ile görüştüğünü öğrendiğini, kadının müvekkili terk ettikten sonra Yozgat'a ailesinin yanına gittiğini, orada ... Y. isimli kişi ile birlikte yaşadığını, ortak çocuğun lösemi rahatsızlığının olduğunu, bu hassas dönemde ortak çocuğun bu utanca alet edildiğini, kadının zina eylemini gerçekleştirdiğini, kadının müvekkilini aldattığını, müvekkilinin mağdur edildiğini, büyük bir utançta bırakıldığını, öncelikle zina nedeniyle, aksi halde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî tazminat ile 250.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Mahkememizin 2021/131 Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmıştır. Davacı/birleşen dosya davalısı kadın, eşinin önceki evliliğinden olma çocuklarına kötü davranarak, ailesiyle ve oğlunun hastalığıyla yeterince ilgilenmeyerek, dışarıda çok fazla vakit geçirerek ve evi terk ederek evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurludur. Davalı/birleşen dosya davalısı erkek ise eşini başkalarının yanında küçük düşürerek, eşinin anne ve babasını istemeyerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında hafif kusurludur. Söz konusu nedenlerle mahkememizce her iki tarafın da dava açmakta haklı olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yararın bulunmadığı kanısına varılmış ve açılan asıl davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1-2. Maddesi gereğince boşanmaları yönünde karar verilmiştir. Birleşen İzmir 17. Aile Mahkemesi'nin 2021/304 esas sayılı dava dosyası yönünden ise; TMK 161.maddede "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer." şeklinde belirtilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, kolluk araştırması ve davalı/birleşen dosya davacısı tanıklarının beyanları göz önüne alınarak davacı/birleşen dosya davalısı kadının evlilik birliği içerisinde zina yaptığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacı/birleşen dosya davalısı kadının, evlilik birliği içerisinde başka bir erkekle birlikte olduğu ve halen birlikte yaşadığı anlaşılmakla devam eden zina eylemlerinde hak düşürücü sürenin geçmiş sayılmayacağı, devam eden zina eylemlerinde zinanın sona erdiği tarihin esas alınacağı göz önüne alındığında davalı/birleşen dosya davacısı erkeğin zinayı öğrenme tarihinden itibaren yasal süresi içinde işbu davayı açtığı tespit edilmiştir..." gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, tarafların 166/1-2 ve 161 inci maddeleri uyarınca boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, davacı/birleşen dosya davalısı kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı/birleşen dosya davalısı erkeğin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, kararın kesinleşmesinden itibaren davalı/birleşen dosya davalısı erkek için 17.000,00 TL maddi tazminatın Davacı/birleşen dosya davalısı kadından alınarak Davalı/birleşen dosya davalısı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı/birleşen dosya davalısı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, kararın kesinleşmesinden itibaren davalı/birleşen dosya davalısı erkek için 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı/birleşen dosya davalısı kadından alınarak davalı/birleşen dosya davalısı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, birleşen davanın kabulü ve feriler yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2-Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, erkek aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi, maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, birleşen davanın kabulü ve feriler yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2-Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, erkek aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi, maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve birleşen davanın kabulünün doğru olup olmadığı ve feriler ile vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ncı, 161 inci maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ye yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.