Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7235 E. 2024/7458 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası ve manevî tazminat miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakası ve manevî tazminat miktarının belirlenmesinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı gibi hususlar gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/808 E., 2024/930 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının ve manevî tazminatın miktarı yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına aylık 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, yasal faiziyle birlikte 750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 7.000,00' er TL tedbir ve iştirak, müvekkili için aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, 600.000,00 TL maddî 750.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddini, boşanma halinde velâyetin müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli kararı ile; davalının davacıya harçlık vermediği, davacının kişisel ihtiyaçlarını gidermediği bu şekilde ekonomik şiddet uyguladığı, davalının, davacının ailesi ile görüşmek istemediği, davacının ailesini evde de istemediği, davalının, davacıya 'lan,lö' şeklinde hitap ettiği, bu şekilde aşağıladığı, sinkaflı küfürler ettiği, davacının sağlık sorunları ile ilgilenmediği, ayrıca davalının başka bayanlar ile görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu tüm bu olguların davacı tanıklarının anlatımları ile doğrulandığı, davalının annesi ve kız kardeşinin davacıyı darp ettiği Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/24410 soruşturma numaralı dosyasından anlaşıldığı, davalının tam kusurlu olduğu, ortak çocuklardan ...'ın babası ile kaldığı, velâyetin ihmaline yönelik babadan kaynaklanan bir durum mevcut olmadığı gibi, sosyal inceleme raporu ve mahekmece alınan çocuğun beyanı da dikkate alınmakla ...'ın velâyetinin babaya verilerek anne ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan Masar Han yargılama sırasında reşit olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davalı hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davalının hayvancılık ile uğraştığı ve aylık gelirinin 4.000,00 TL olduğu bildirilmiş ise de; davalının UYAP'tan yapılan sorgulamada üzerine kayıtlı çok sayıda taşınmazın bulunduğu, yine davalı adına kayıtlı araçların olduğu dikkate alındığında davalının gelir düzeyinin sosyal ve ekonomik durum araştırmasında bildirilen miktardan daha iyi olduğu kanaatine varıldığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına ve kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedildiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, tarafların evli kaldığı süre dikkate alınarak davacı yararına maddî ve manevî tazminata karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 4.000,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili velâyet düzenlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve kanuna uygun olduğu ancak, davacı kadının ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı, ailesiyle birlikte yaşadığı, davalı erkeğin hayvan ticaretiyle uğraştığı, çiftliğinin bulunduğu, 49 adet evi, 43 adet arsa ve tarlalarının olduğu, 13 adet aracının bulunduğu, çocuklarıyla birlikte yaşadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında takdir edilen nafaka miktarının da az olduğu gerekçesi ile davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelen istinaf talebinin kabulüne, davacı kadının diğer istinaf talepleri ile davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı kadın yararına aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, davacı kadın yararına yasal faizi ile birlikte 600.000,00 TL maddî ve 600.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili tarafından tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın miktarı yönünden; erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 27.03.2024 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminatın az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu

gerekçesiyle hükmün bozulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın lehine aylık 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, yasal faiziyle birlikte 750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yoksulluk nafakası ve manevî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.