Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7337 E. 2024/7204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle bozma kararı verilen davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle usuli kazanılmış hak doğduğu, bu sebeple direnme kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/891 E., 2024/852 K.

KARAR : Direnme

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli küfür ve hakaret ettiğini, toplum içerisinde küçük düşürdüğünü, çocuklar ile ilgilenmediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 1100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesine, ortak hanenin müvekkiline tahsis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin, yıllar önce hata yaptığını ve evlilik dışı ilişkiden çocuğunun olduğunu, kadının bu durumu kabullendiğini ve birlikte yaşamaya devam ettikleri, 14.10.2019 tarihinde ortada hiçbir sebep yok iken tartışma çıkararak müvekkilini evden kovduğunu, talep edilen kadar ziynet eşyası takabilecek ekonomik durumunun olmadığını, ziynet eşyalarının kendisinde olduğunu belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin evlilik birliği devam ederken başka bir kadınla ilişki yaşadığı ve ondan çocuk sahibi olduğu, erkeğin davalı kadına izafe ettiği vakıaların soyut iddia boyutunda kaldığı ve ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ziynet eşyalarını, erkeğin alıp kendisine iade etmediğini ispatladığı gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, baba ile çocuklar arasında "her ayın 1. ve 3. haftaları cumartesi günü sabah 09:00 ile pazar akşamı saat 18:00 arasında, dini bayramların 2. günü sabah saat 10:00 ile 3. günü akşam 18:00 saatleri arasında, yarıyıl tatilinin 2. haftası cumartesi günü saat 09:00 dan bir hafta sonra pazar günü saat 18:00'e kadar, her yıl yaz tatilinin 1 Temmuz - 31 Temmuz tarihleri arasında, babalar gününde ve çocukların doğum gününde öğleden sonra 14:00 ile 18:00 saatlerinde " kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... için aylık 300,00 TL tedbir aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ... için aylık 300,00 TL tedbir aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk Nisa Nur için aylık 200,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile ziynetlerin aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili hükmün tamamına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2023 tarihli kararı ile, çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkide “yaz tatilinde” kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin hükümde gösterilmemesi ve ziynet bedelinin tamamına ıslah tarihinden itibaren faiz işlenmesi gerekirken, 500,00 TL'sine dava tarihi olan 23.10.2019 tarihinden, bakiye 89.735,00 TL'sine ıslah tarihi olan 09.07.2021 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun kişisel ilişki ve ziynet bedelinin faiz başlangıç tarihi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendi kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında “her ayın 2 ve 4. haftası Cumartesi günü sabah saat 09:00’dan Pazar günü akşam saat 17:00’a kadar, Ramazan Bayramının 1. günü sabah saat 10:00’dan 2. günü akşam saat 17:00’a kadar, Kurban Bayramının 3. günü sabah saat 09:00’dan 4. günü akşam saat 17:00’a kadar, sömestr tatilinin 2. haftası Pazartesi günü sabah saat 10:00’dan, aynı hafta sonu Cumartesi günü akşam saat 17:00’a kadar, 1 Temmuz sabah saat 10:00’dan, 31 Temmuz akşam saat 17:00’a kadar” yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine ve Davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulü ile; 22 ayar 75 gram 1 adet set takımı (12.350,00 TL), 6 adet 22 ayar 25'er gram burmalı bilezik (37.800,00 TL), 14 adet 22 ayar 10'ar gram hediyelik bilezik (35.280,00 TL), 5 adet yarım altın (4.435,00 TL), 370,00 TL nakit paranın aynen iadesine, aynen iade mümkün olmazsa 90.235,00 TL ziynet bedelinin ıslah tarihi olan 09.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı kocadan tahsiline," sair yönlerden karar usul ve kanuna uygun olduğundan erkeğin diğer istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 02.05.2024 tarihli kararı ile davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın vekili tarafından hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden erkek yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, hal böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davacı kadının tazminatlar yönünden temyiz hakkı da bulunmadığı gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine, davacı kadın yararına 40.000.00 TL maddî, 60.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; direnme kararının hatalı olduğunu, erkeğin kusuru karşısında tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek direnme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden verilen direnme kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunun 166 ncı ve 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.