"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1305 E., 2023/2407 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/376 E., 2022/127 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının kusurlu davranışları olduğunun iddia ederek kadının davasının reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; yapılan yargılama neticesinde irdelenen tanık beyanları ve Aksaray 3 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/720 Esas 2020/347 Karar kararı nazarında davalı erkeğin ortak hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eş ve çocukları çevreye muhtaç hale bıraktığı, davacıya şiddet uyguladığı, hastalığında ilgilenmediği, tedavisi için hastaneye götürmediği, "oruspu, kahpe" demek suretiyle hakaret ettiği, "kim seni sinkaf etti" şeklinde sözler söylemek suretiyle namusuna yönelik olumsuz ifadelerde bulunduğu, davacının kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı ve evden kovaladığı, davalı tarafça iddia edilen vakaların ise dosyaya sunulan deliller nazarında ispatlanamadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı ve davalı tarafın ortak çocuk için iştirak nafakası talebi olmadığından iştirak nafakası takdirine bu aşamada yer olmadığına karar verildiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, Davalının talebi olmadığından ortak çocuk için iştirak nafakası takdirine bu aşamada yer olmadığına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, yasal şartları olmadığından davalının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, tedbir-yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatın esası ve miktarı, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebi, çocuk lehine tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerçekleşen kusur durumuna göre mahkemenin terminoloji hatası yaptığı görülerek, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti ile boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının yetersiz kaldığı gerekçesiyle davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin, davacı kadının ise, kusura yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davacı kadının, tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4. bendinin kaldırılarak, yerine yeniden hüküm tesisine, buna göre; hüküm fıkrasının 4. bendi yerine geçmek üzere; davacı kadın için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL takdir edilen ve İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 11.03.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye çıkartılan tedbir nafakasının karar tarihi olan 07.11.2023 tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilerek erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aynı miktarda aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile erkekten alınarak kadına ödenmesine, (İlk Derece Mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsil de tekerrüre sebebiyet verilmemesine), davacı kadının, lehine hükmedilen tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5 ve 6. bentlerinin kaldırılarak, bu bentler yerine yeniden hüküm tesisine, buna göre: hüküm fıkrasının 5.bendi yerine geçmek üzere: 100.000,00 TL maddî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, hüküm fıkrasının 6. bendi yerine geçmek üzere: 150.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmemesinin hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı ve 182 nci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.