"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/467 E., 2022/705 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı-davacı erkek vekili
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kesinleşen yönlerden tekrardan karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı- davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 25.000,00 TL tedbir nafakası, 25.000,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ergin olduktan sonra aylık 30.000,00 TL yardım nafakası, kadın yararına aylık 200.000,00 TL tedbir nafakası, 200.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakaların her yıl yüzde on oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 100.000.000,00 TL maddî tazminat, 100.000.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ve birleşen davanın reddi ile asıl davanın fer'îleriyle birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümleri gereğince boşanmalarına, erkek yararına 500.000,00 TL manevî tazminat, asıl davanın ise fer'îleriyle birlikte reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.06.2015 tarihli 2013/515 Esas, 2015/451 Karar sayılı kararıyla; erkeğin güven sarsıcı davranışlar sergilediği ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının ise sürekli ağır hakaret ettiği, akıl hastalığı iddiası ile erkeğin fiil ehliyetini kısıtlamak istediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına, asıl davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi ile karşı davada 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hükmüne dayalı boşanma talebinin ayrı ayrı reddine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 01.03.2016 tarih ve 2015/20342 Esas, 2016/3858 Karar sayılı kararıyla; Mahkeme kararının kusur belirmesi yönünden kendi içerisinde çelişkili olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına sair yönlere yönelik temyiz itirazlarını şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.12.2017 tarihli, 2017/403 Esas, 2017/844 Karar sayılı kararıyla, her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 04.11.2019 tarih ve 2019/4498 E., 2019/10802 K. sayılı kararıyla; erkek vekilinin temyiz talebinin süresinde olmaması sebebiyle reddine, erkek tarafından yargılama sırasında evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanma davası açıldığı ve davaların birlikte görülmesi gerektiği, ilgili davanın işbu dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre kadın vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece 18.11.2021 tarihli, 2020/1 Esas, 2021/685 Karar sayılı kararıyla, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının asıl davasının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının zina hukuki sebebine dayalı talebinin reddine, erkeğin karşı davası ve birleşen davasının ayrı ayrı reddine, kadının yasal şartları oluşmayan tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadın yararına 30 milyon maddî tazminat, 30 milyon manevî tazminat, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, erkeğin karşı davasının reddi sebebiyle kadın yararına vekâlet ücretine karar verilmiştir.
2.Dairenin 07.03.2022 tarih ve 2022/1007 E., 2022/2141 K. sayılı kararıyla; "...1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat fazladır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir. 3-İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, erkeğin TMK 162 ve 166/1. maddelerine dayalı olarak açmış olduğu karşı boşanma davası, 05.12.2017 tarihinde verilen hükümle reddedilmiş, karar erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesinde erkeğin temyiz talebinin süresinde olmadığından bahisle Dairemizin 04.11.2019 tarihli ilamıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda erkeğin TMK 162 ve 166/1. maddelerine dayalı olarak açmış olduğu karşı boşanma davasının reddine ilişkin karar kesinleşmiştir. Hal böyle iken, süresinde temyiz edilmeyerek kesinleşen erkeğin TMK 162 ve 166/1. maddelerine dayalı olarak açmış olduğu karşı boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması ve buna dayalı olarak kadın lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi hatalı görülmüş bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen yönler hakkından tekrardan karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 10.000.000,00 TL maddî tazminat, 10.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 12.06.2024 tarihli kararıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı- davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili; temyiz dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320.00 TL para ceza ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.