"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/470 E., 2023/1536 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/94 E., 2021/29 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, erkeğin iddialarını kabul etmediğini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davalı karşı davacının eşini aldattığı, başka kadınlar için harcamalar yaparak evlilik birliğini mali olarak zarara uğrattığı, eşine fiziki şiddet uyguladığı, eşinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı, eve geç geldiği, eşini özel günlerde yalnız bıraktığı, ilgisiz, baskıcı olduğu, son yaşanan olayda müşterek çocuğa da şiddet uyguladığı anlaşılmakla davalı karşı davacı tam kusurlu olduğundan asıl davanın kabulüne; affedilen üzerinden uzunca zaman geçen olayların kusur olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca tanık beyanları ve diğer delillerden davacı karşı davalıya izafe edilecek hiç bir kusurun bulunmadığı da anlaşılmakla davalı karşı davacının karşı davasının reddine karar verildiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğin tam kusurlu tespit edildiğinden erkeğin yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye erilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 35.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, davalı karşı davacının yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminatların esası ve miktarı, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının esası ve miktarı, erkeğin reddedilen davası ve tazminat talepleri, velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk derece mahkemesince; "davalı karşı davacının eşini aldattığı, başka kadınlar için harcamalar yaparak evlilik birliğini mali olarak zarara uğrattığı, eşine fiziki şiddet uyguladığı, eşinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı, eve geç geldiği, eşini özel günlerde yalnız bıraktığı, ilgisiz, baskıcı olduğu, son yaşanan olayda müşterek çocuğa da şiddet uyguladığı anlaşılmakla davalı karşı davacı tam kusurlu olduğundan asıl davanın kabulüne affedilen üzerinden uzunca zaman geçen olayların kusur olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca tanık beyanları ve diğer delillerden davacı karşı davalıya izafe edilecek hiç bir kusurun bulunmadığı da anlaşılmakla davalı karşı davacının karşı davasının reddine, tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir" gerekçesiyle esas davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verildiği, kusur tespitlerinin doğru olduğu, kadın ve ortak çocuk Berre lehine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, ayrıca kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk Berre lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 120.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle manevî tazminat talebinin reddi yönündeki kararın yerinde olduğu açıklanan sebeplerle davacı-davalının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların diğer taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminatların esası ve miktarı, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının esası ve miktarı, erkeğin reddedilen davası ve tazminat talepleri, velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün erkeğin davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti hakkında verilen kararın çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 182 nci ve 336 ncı maddeleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Nihal'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Aydın'a yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.