"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3133 E., 2024/1214 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/384 E., 2023/413 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velâyetin değiştirilmesi, iştirak nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakası davasının kabulüne, velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından her üç davaya yönelik temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 382 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendinde velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanunla 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Davalı- davacı (anne) vekilinin velâyetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen iştirak nafakasının bir yıllık toplam miktarı 60.000,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı- davacı kadının iştirak nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı- davacı (anne) vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik temyiz dilekçesi yönünden; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuklar ... ve ...'nın velâyetinin babaya verildiğini, davalı ile aralarında kişisel ilişki kurulduğunu, davalının haysiyetsiz yaşam sürdüğünü belirterek ortak çocuklar ile anne arasında boşanma kararı çerçevesinde tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılmasına, bunun kabul edilmemesi halinde, kişisel ilişkinin Cumartesi günleri 5 saat olmak üzere yatısız ve tek gün olacak şekilde anneannesinin Ören veya Burhaniye'deki evinde, anneanne gözetiminde tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı vekili, birleşen Burhaniye Aile Mahkemesi'nin 2021/399 Esas sayılı dosyasına verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, boşanma aşamasından sonra, küçük ...'a otizm teşhisi konulduğunu, özel eğitimlere başlandığını, giderlerinin olduğunu, annenin maddî durumunun iyi olduğunu belirterek birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulü ile her iki çocuk için toplam aylık 5.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin babaya verildiğini, babanın velâyet görevini kötüye kullandığını belirterek ortak çocukların velâyetinin babadan alınarak anneye verilmesine, çocuklar için toplam aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davada ortak çocuk ...' da otizm spektrum bozukluğuna uyan davranışlar gözlemlendiği, yapılan tedavi neticesince küçüğe otizm teşhisi konulduğu, küçüğün özel bakım ve eğitime ihtiyaç duyduğu, özel bakım ve ihtiyaçlarının babası tarafından yerine getirildiği, küçüğün ortamının değişmesi durumunda davranışlarının değiştiği, hırçın ve agresif davrandığı veyahut içine kapandığı, tedavisi ile ilgilenen uzman hekimin, "mekansal değişiklikler otistik çocuğu zorlayabilir, tanıyı yeni almış, eğitimlere de ağırlık verildiği şu dönemde belirli aşama katedilene kadar, uzun dönemli mekansal değişikliklere eğitim-terapiler sonucunda tekrar değerlendirilmeli" şeklinde görüş bildirdiği, alınan sosyal inceleme raporlarında küçük ... ile kişisel ilişkinin ortak çocuğun düzenini rahatsız etmeyecek saat aralığı içerisinde yatısız olacak şekilde düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına olacağı yönünde görüş bildirdiği, tanık beyanlarında yer verildiği üzere davalı annenin kişisel ilişki kurulan günlere uymadığı, özel eğitimiyle yeterli düzeyde ilgilenmediği, dosyaya sunulu görüntü kayıtlarında davalı annenin küçüğün yanında çıplak bir vaziyette, sadece alt iç çamaşırı varken bulunduğu, böylelikle küçüğün yanında olumsuz örnek teşkil edecek davranışlar sergilediği anlaşılmakla, küçük ...'ın özel bir çocuk olduğu, özel bakım ve eğitime ihtiyaç duyduğu, bulunduğu ortamın uzun dönemli değişikliğinin küçüğü olumsuz etkilediği gözetilerek küçüğün üstün yararı doğrultusunda erkeğin ortak çocuk 06.04.2018 doğumlu ... ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin kabulüyle ortak çocuk ile davalı anne arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında, her ayın 2 nci ve 4 üncü Pazar günü 10.00 ile 17.00 saatleri arasında kişisel ilişki tesisine, tanık beyanları, sosyal inceleme raporları birlikte değerlendirildiğinde ortak çocuğun annesiyle vakit geçirmek istediği, annesinin sevgi ve şefkatine ihtiyaç duyduğu bir dönemde olduğu, kişisel ilişkinin kaldırılması ya da kısıtlanmasını gerektirir davalı annenin olumsuz bir davranışının bulunmadığı gözetilerek davacı erkeğin ortak çocuk 20.03.2012 doğumlu ... ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin talebinin reddine, birleşen davada boşanma sürecinden sonra ortak çocukların bakımının velâyeti kendisinde olan baba tarafından üstlenildiği ve çocukların fiilen baba yanında kaldığı, alınan beyanlar, tanık beyanları ve uzman görüş raporu birlikte değerlendirildiğinde baba ile çocuklar arasında iletişiminin iyi düzeyde olduğu, babaları tarafından çocukların ihtiyaçlarının karşılandığı, çocukların yaşadığı ortama alıştığı ve güven aidiyet duygusunun tatmin gördüğü, baba yanında yaşamaya devam etmesinin çocukların menfaatine uygun olacağı, diğer taraftan velâyet değişikliğini gerektirecek nedenlerin bulunmadığı, aksinin ispatlanamadığı gibi annenin ortak çocuk ...'ın yanında olumsuz örnek teşkil edecek tutum ve davranışlar sergilediği, bakım ve eğitimiyle yeterli düzeyde ilgilenmediği, kişisel görüş günlerine uymadığı gerekçesiyle kadının velâyetin değiştirilmesine ilişkin isteminin reddine, ortak çocuklar eğitim çağında olup, çocukların sosyal faaliyetler içinde bulunmasının getireceği giderler, ek ders vb giderler, çocukların artan istekleri, içinde bulunduğu ortamın ve yaşının büyümesinin getireceği giderler, yeme, içme, barınma, beslenme giderleri dikkate alındığında ihtiyaçlarının artacağı, çocukların beklenmedik giderleri, barınması, güvenliği, sağlığı, yeme içme ortamı gibi sorumlulukları da gözetildiğinde, tarafların sosyal ekonomik durumu, çocukların ihtiyaçları, nafakanın niteliği, çocukların yaşı, eğitim durumu ve günün değişen ekonomik koşulları ve paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak davalı- karşı davacı erkeğin iştirak nafakasına ilişkin isteminin kabulüyle dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ortak çocuk ... için aylık 2.500,00 TL, ortak çocuk ... için aylık 2.500,00 TL olmak üzere toplam aylık 5.000,00 TL iştirak nafakasının her ay anneden alınarak babaya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, asıl davanın kabulünün mümkün olmadığını, raporların Mahkemece detaylı ve dikkatlice irdelenmediğini ve objektif bir değerlendirme yapılmadığını, velâyet değişikliği taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, karşı davada nafaka miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinin ve gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı- davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl ve karşı davanın kabulü, birleşen davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anne ile ile ortak çocuk ... arasında yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 323, 324 üncü maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı- davacı kadın vekilinin velayetin değiştirilmesi davasına ve iştirak nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı- davacı kadın vekilinin, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.