Logo

2. Hukuk Dairesi2024/75 E. 2024/8429 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kadın tarafından sunulan dilekçenin karşı dava olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve davalı kadın lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, boşanma davasına cevap olarak sunduğu ve harçlandırılmayan dilekçesinin karşı dava niteliğinde olmadığı, bu nedenle de davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2080 E., 2023/2860 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/103 E., 2022/288 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından; karşı davasının bulunduğunu beyanla karşı davası hakkında verilen karar, kusur tespiti, kadının reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarı ile vekalet ücreti yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen karşı davası, maddi tazminat ile nafaka yönünden istinaf yoluna başvurulmuş Bölge Adliye Mahkemesince kadının karşı davası bulunmadığı gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, kusur tespiti, kadının reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı kadının, bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı kadının kusur tespiti, kadının reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı kadın vekilinin reddedilen yönler dışında diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin kusurlu olduğunu kadının boşanmak istemediğini beyan ederek erkeğin davasının reddine, boşanma kararı verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına ve 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının bedeline hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin kadını babasının evine bırakıp bir daha almamak suretiyle ağır kusurlu olduğu, kadının erkeğin çamaşırlarını yıkamaması ve "adam mısın" demek suretiyle aşağılaması sebebiyle hafif kusurlu olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığından tarafların boşanma davalarının kabulüne karar vermek gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının babasının evine bırakılıp bir daha alınmamasından dolayı erkeğe yüklenen kusurun davalının kişilik haklarını saldırıya uğratmadığından kadının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, davalının manevi tazminat talebinin reddine, davalı kadın tarafından harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış ziynet alacağına yönelik dava olmadığından ziynet alacağına yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının karşı davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafaka yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının 22.06.2020 tarihli dilekçesi ile davacı tarafından açılan boşanma davasının reddini, boşanmaya ilişkin hüküm kurulması halinde, davalı karşı davacı lehine aylık 1.500,00 TL, çocuklar için ise 500,00 er TL nafakaya hükmedilmesini, davacı-karşı davalı aleyhine 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, kadının karşı boşanma davası bulunmayıp, dilekçesi içeriği itibariyle erkeğin boşanma davasına verilen cevap ve boşanmanın ferî taleplerine yönelik olduğu, boşanma davasının eki niteliğindeki bu taleplerin harca tabi olmadığı, dilekçenin harçlandırılmasının da bu dilekçeyi karşı dava haline getirmediği, kadının dilekçesinin cevap dilekçesi niteliğinde olduğu, ortada usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığından, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği, usulüne uygun olarak açılan karşı dava bulunmadığından buna ilişkin yargılama giderlerinin de düzenlenmesi gerekirken anılan şekilde hüküm kurulmasının da isabetli bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen konularla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı erkeğin yukarıda 2 nolu bent dışında kalan istinaf istemlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davacı erkeğin istinaf isteminin yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 1, 9, 11 ve 13 nolu bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine gerekçeye uygun şekilde yeni bentler oluşturulmasına, yerine yeni bent oluşturulmasına karar verilmeyen hüküm fıkralarının aynen muhafazasına, davacının davasının kabulüne; boşanmalarına, kadın tarafından açılmış bir boşanma davası bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadın tarafından karşı dava açılmadığından harç hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın tarafından açılan bir dava bulunmadığından yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının karşı davasının olduğunu, buna ilişkin harç yatırdıklarını, kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin bu yönde verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek karşı davası hakkında verilen karar, kusur tespiti, kadının reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarı ile vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın vekili tarafından sunulan 17.06.2020 Uyap kayıt tarihli dilekçenin karşı dava dilekçesi vasfında olup olmadığı, kadın lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 132 inci, 190 ıncı 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı kadın vekilinin; kusur tespiti, kadının reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.