Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7629 E. 2024/7840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocukların velayet sahibi annenin bekarlık soyadını kullanmalarına izin verilmesi talebiyle açılan davada, ilk derece mahkemesinin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocukların üstün yararı gözetilerek yapılan değerlendirmede, ilk derece mahkemesinin direnme kararının usul ve hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, temyiz talebinin reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2024/2 E., 2024/6 K.

KARAR : Direnme

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı davalı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı (anne) vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'ın İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesinin 2017/783 Esas 2017/779 Karar sayılı ilamı ile 02.10.2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakıldığını, çocukların davalı babayla görüşmek istemediklerini, anne ile çocukların soyadlarının farklı olmasından dolayı gündelik yaşamda zorluk yaşadığını, davacının çocukların annesi olduğunu belgelemek için sürekli nüfus kayıt örneği ile boşanma ilamını ibraz etmek durumunda kaldığını ayrıca çocukların da okulda ve arkadaş gruplarında sürekli meraklı sorulara ve alacı davranışlara maruz kaldıklarını, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını belirterek ortak çocuklar ... ve ...'nın "..." olan soyadlarının iptal edilerek, annelerinin kızlık soyadı olan "..." soyadının verilmesine ve nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/655 Esas, 2021/65 Karar sayılı kararıyla; somut olayda çocukların, babalarının olumsuz tutum ve davranışları nedeni ile ona karşı tepkili oldukları ve aralarındaki aidiyet bağlarının ciddi anlamda zarar gördüğü, annelerinin bekarlık soyadına geçme konusunda güçlü bir arzu ve istek içinde oldukları, anneleri ile soyadı farklılığının okul ve sosyal hayatlarını olumsuz etkilediği, çocukların soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocukların üstün yararları bakımından ruhsal gelişimlerinin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi aksine çocukların soyadlarının annenin soyadı ile değiştirilmesinde üstün yararları bulunduğu hüküm kurmaya elverişli davacı tanığı, sosyal inceleme raporu, tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararlarıda (Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararları) gözetilerek davanın kabulüne, çocukların "..." olan soyadının " ..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2023 tarihli ve 2023/871 Esas, 2023/925 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne dair karar ve gerekçenin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.02.2024 tarihli kararı ile; davacı annenin çocuğun soyadının bekarlık soyadı ile değiştirilmesini haklı ve meşru nedenlerle ispatlayamadığı gibi çocuğun üstün yararı bulunduğunu da kanıtlayamadığı, davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kapsamı ve bu dosyada alınan uzman raporu ile eldeki dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile önceki gerekçelerle davanın kabulüne dair hükümde direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; çocuğun değil annenin üstün yararının korunduğunu, direnme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocukların velâyet sahibi annenin bekarlık soyadını kullanmalarına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, davanın kabulüne ilişkin direnme kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 339 uncu vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı (baba) vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.