Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7635 E. 2024/7860 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dağılımı, yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2080 E., 2023/876 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 22. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/271 E., 2021/375 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların son bir yıldır iyice koptuklarını, aynı evin içinde ayrı yaşadıklarını, aynı odada kalmadıklarını, karı koca ilişkilerinin kalmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin maddî ve manevî olarak ihtiyaçları karşılamadığını, düzenli bir işi olmadığını, sosyal ortamlarda yalnız bıraktığını, son 9 aydır taraflar arasındaki paylaşımın bittiğini, kişisel temizliğine önem vermediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-karşı davalının eşinin evinin ekonomik ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, taraflar arasındaki asıl problemin davacı-karşı davalının evlilik birliğindeki ekonomik sorumsuzluğunun olduğu, bu durumun davalı-karşı davacıyı yıprattığı, bu durumdan dolayı davalı-karşı davacının çalışmak zorunda kaldığı, tanık beyanlarıyla sabit olduğu üzere davacı-karşı davalının davalı-karşı davacyı ekonomik olarak yalnız bıraktığı gibi eşiyle birlikte vakit geçirmemek suretiyle duygusal olarakta eşini yalnızlığı ittiği, davacı karşı davalının bu davranışlarından ötürü evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, ayrıca bu kusurlu hareketlerin davacı için evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu ve davalı-karşı davacının yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile 30.01.2020 tarihinde hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının 450,00 TL daha artırılmak suretiyle toplam aylık 600,00 TL nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı-karşı davacı lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili; tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkemece erkek aleyhine belirlenen ve gerçekleşen "evin ekonomik ihtiyaçları ile ilgilenmeme, ekonomik yönden sorumsuz olma, eşini ekonomik olarak yalnız bırakma, eşiyle vakit geçirmeyerek duygusal olarak eşini yalnızlığa itme" şeklindeki vakıaların, ortak çocuklar ve yakın komşu oldukları anlaşılan davalı karşı davacı kadının tanıklarının görgüye dayalı beyanları ile sabit olduğu, dinlenilen davacı-karşı davalı tanıklarının taraflar arasında yaşanan olaylara ilişkin somut bilgileri bulunmadığı, bu sebeple kadına kusur olarak yüklenmesini gerektirir başkaca maddî bir vakıanın ispat edilemediği anlaşılmakta ise de hangi tarafın tutumundan ileri geldiği konusunda delil bulunmamakla birlikte son aylarda tarafların yataklarını ayırdıkları, birbirleriyle iletişim kurmaktan ve aynı ortamda bulunmaktan kaçındıkları gerek kadının tanıklarının anlatımları gerekse tarafların kabulü ile sabit olduğu, bu tavır ve davranışlar evlilik birliğinin sarsılmasına neden olacak, ortak hayatın devamına imkan vermeyecek nitelikte olup sabit olan bu vakıanın her iki tarafa da kusur olarak yüklenmemiş olmasının doğru görülmediği, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasına mahkemece kabul edilen kusurları yanında, yatağını ayıran, eşiyle konuşmaktan ve aynı ortamda bulunmaktan kaçınan davacı-karşı davalı erkeğin yanı sıra eşiyle yatağını ayıran, onunla konuşmaktan ve aynı ortamda bulunmaktan kaçınan davalı-karşı davacı kadının da kusurlu davranışlarıyla sebebiyet vermiş olduğu, buna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının karşı davasının kabulünde yanlışlık yok ise de erkeğin davasının da kabulü yerine reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiş ise de tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları da dikkate alındığında hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, kadının talebi aylık 500,00 TL olmasına rağmen, talebi aşan şekilde karar tarihinden itibaren tedbir nafakası miktarının aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, SGK sorgulamasından 2019 yılı aralık ayında emekli olduğu 4.470,00 TL civarında emekli maaşı bulunduğu, TAKBİS sorgulamasından adına kayıtlı bir taşınmaz bulunduğu, kira ödemediği anlaşılan davalı karşı davacı kadının; düzensiz boya badana işleri yapan, aylık 1.500,00 - 2.000,00 TL civarında geliri bulunan erkekten daha yüksek düzenli ve sabit gelire sahip olduğu anlaşılmakta olup, bu durumda kadının boşandıktan sonra yoksulluğa düşmeyeceğinin kabulü gerektiği gerekçeleri ile davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, karardaki asıl davaya ilişkin hükmün fer'îleriyle birlikte, karşı davaya ilişkin hükümlerden nafaka ve tazminat hükümlerinin kaldırılmasına, kaldırılan hükümler hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar devam etmek üzere; davalı-karşı davacı kadın yararına İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli ara kararı ile aylık 150,00 TL tedbir nafakasının, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 06.07.2021 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye yükseltilmek suretiyle davacı karşı davalı erkekten alınarak, davalı karşı davacı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili; tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.202424 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.