Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7658 E. 2024/8284 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak verilen hükmün, tarafların kusur durumlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olarak takdir edildiği, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/718 E., 2024/768 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi kararının erkeğin kusur belirlemesine ve kadının davanın kabulüne yönelik istinaf taleplerinin incelenmediğinden bahisle bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, istinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının agresif ve saldırgan tutumları olduğunu, kötü söz ve hareketleri bulunduğunu, erkeğin önceki evliliğinden olan kızıyla görüşmelerini engellemeye çalıştığını, evlenmeden önce bilinmesine rağmen kızının eğitim masraflarını karşılamasında sorun çıkardığını, kızına doğrudan olumsuz tavır sergilediğini, müşterek evde kızı için ayrılan odayı kapattığını, fotoğraflarını kaldırdığını, kendisine çalışma odası haline getirdiğini, sürekli olarak aldatacağını beyan ederek tehdit ettiğini, 1 ay önce de evi terk ederek başka bir yerde yaşamaya başladığını, evlilik birliğinin gereklerine aykırı davrandığını belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının işsiz kaldığı 2012 yılında davacının destek olmadığını, yalnız bıraktığını, ailesi ve arkadaşlarının maddî olarak destek olduğunu, kadının sözlü ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, hakaret ettiğini, evi erkeğin terkettiğini belirterek davanın reddine, 1.250.000,00 TL manevî, 250.000,00 TL maddî tazminata, kadın yararına aylık 7.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların müşterek konutu olan Üsküdar ili, ... Mah. 936 Ada, 10 Parsel, R Blok, 1. Kat, 10 No'lu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazda yargılama sonuçlanana kadar tedbiren kadının ikamet etmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra 10 yıl süre boyunca bilabedel kadının oturmasına yönelik tapu kaydına şerh düşülmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda 16.11.2021 tarihi ile evi terk eden tarafın davacı erkek olduğu, kadının maddî zorluk dönemlerinde eşinden destek görmediği her ikisinin de karşılıklı küçümseyici tavırlar gösterdikleri, kadının erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğunun eğitim masrafları hususunda olumsuz tavırda bulunduğu, erkeğin gizli gizli çocuğuna masraf yapabildiği, her ikisinin de karşılıklı küçümseyici tavırlar gösterdikleri belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin tarihli kararına kararına karşı;

1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve kusur belirlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı, reddedilen maddî ve manevî tazminat istemleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.12.2022 tarihli kararı ile erkeğin kusur belirlemesini istinaf etmediği değerlendirilerek bu yönde inceleme yapılmayacağı, erkeğin kusurlarının bu nedenle üzerinde kaldığı, kadının itirazlarının incelenmesinde ise erkeğin Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurları yanında kadına hakaret ettiği ve evin maddî ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği vakıalarının da sabit olduğu ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, dolayısıyla belirlenen kusur durumuna göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumuna göre kadının yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden; erkek vekilinin istinaf başvurusunun ise yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı kadın vekili ise davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 19.03.2024 tarihli ilamı ile erkeğin kusur belirlemesine, davalı-davacı kadının ise erkeğin kabul edilen davasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla, kadının erkeğin ilk evliliğinden olma çocuğuna yönelik olumsuz tavırlarda bulunduğu, yaptığı masrafları sorun ettiği, erkeği aşağıladığı; erkeğin ise kadına hakaret ettiği, küçümseyici beyanlarda bulunduğu, maddî ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, evi terk ettiği, bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, kadının mali müşavir olması, danışmanlık yapıp aynı zamanda emekli maaşı alması, zaman zaman yarı zamanlı üniversitelerde çalışması ve aracının olması nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar; erkeğin ise kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açılandığı şekilde düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 200.000,00TL maddî ve 150.000,00TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun bulunmadığını, hafif de olsa kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu, kadının yoksulluğa düştüğünün kabulü gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.