Logo

2. Hukuk Dairesi2024/765 E. 2024/4747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının az olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uyularak verilen hükümde, önceki kararlara atıf yapılması usul hatasına yol açmış ise de, bu yanlışlığın temyiz aşamasında düzeltilmesi mümkün olduğundan, 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1282 E., 2023/1492 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/473 E., 2021/220 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklanması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; çocuklarının babasız büyümemesi için yıllarca tek taraflı çaba gösterdiğini, erkeğin ise evlilik birliğini, çocuklarını ve eşini yok saydığını, çocukların yanında kadına ağır hakaretlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 3.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırılmasını, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizleri ile birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de 30.12.2020 tarihli ikinci duruşmada verdiği beyanında kendisi için nafaka talep etmediğini belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının şiddet konusundaki iddiasının doğru olmadığını, boşanmaya gerekçe göstermek için tamamen asılsız olan bir rapor alıp sunduğunu, tarafların arasındaki tartışma ve anlaşmazlıkların kadının fazla serbest yaşam tarzından kaynaklandığını, kadının babasının fazla baskısından dolayı evlilikten sonra özgürlüğüne fazla düşkün tavırlara girdiğini, akşamları barlara gidip fazla rahat olan erkek arkadaşlarıyla takıldığını, erkeğin haklı olarak bu yaşam tarzından rahatsız olduğunu, bu konudaki tartışmaların evlilik birliğini bitirmeye sebebiyet verecek düzeyde olmadığını, öyle olsaydı evliliğin on sekiz yıl süremeyeceğini, evlilik birliği içerisinde kusuru olan tarafın kadın olduğunu savunarak davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakarette bulunduğu, kadının eşiyle alakalı nitelikli cinsel saldırı suçundan şikayeti nedeniyle İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde erkeğin yargılandığı, 02.03.2021 tarihli karar ile bu suçtan beraatine, hakaret suçundan verilen adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sırf bu durumun dahi evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının kabulüne yeterli olduğu, ortak çocuklardan ...'nın lise 2 nci, ...'nın ilkokul 4 üncü sınıf öğrencisi olduğu, boşanma davası sürecinde ...'nın babasıyla, ...'nın annesiyle kaldığı, 24.02.2021 tarihli uzman raporu nazara alındığında her iki çocuğun da babasıyla kalmayı tercih ettiği ve babalarıyla daha mutlu olduklarını beyan etmeleri ve kardeşlerin ayrılmaması hususları da göz önüne alınarak çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerektiği, kadının çalışıyor ve düzenli geliri olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından,velâyetler, tazminat miktarları ile reddedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli kararıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadına fiziksel şiddet uygulayan ve hakaret eden erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığı ispatlanamadığı, bu halde davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin doğru olduğu ancak tazminatların miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylemlerin ağırlığı dikkate alındığında az olduğu, davacı kadının öğretmen olarak çalıştığı, düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğu görülmekle; ve yine boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceğinden kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, idrak çağındaki ortak çocuk 2005 doğumlu ...'nın beyanı ve sosyal inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde kardeşlerin ayrılmaması ilkesi de göz önüne alınarak, velâyetin babaya verilmesinin usul, kanuna uygun olduğu gerekçesiyle kadının tazminat miktarları yönünden istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından, velayet düzenlemesi, tazminat miktarları, reddedilen tedbir nafakası, davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 02.05.2023 tarihli kararı ile kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın az olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın yararına maddi tazminat takdir edildiği gerekçesi ile kadın yararına 140.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminatın miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın miktarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulduğuna göre, yapılacak iş, bozma ilamı doğrultusunda, yeniden hüküm tesis etmekten ibaret olup, bölge adliye mahkemesinin bozma sonrası kararı istinaf incelemesi niteliğinde de değildir. O halde bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesi kapsamına uyulan bozma ilamı kapsamında yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken Dairemizin uyulmasına karar verilen bozma ilamı ile ortadan kalkan önceki kararlara atıf yapılarak, istinaf taleplerinin reddi- kabulü şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bentler yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan " Davacı kadının maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesinin 09/03/2021 tarih ve 2020/473 Esas 2021/220 Karar sayılı ilamının maddi tazminata ilişkin 6. Bendinin KALDIRILMASINA, (hükme 6. Bent olarak yazılmasına)" cümlelerinin hüküm fıkralarından çıkartılmak sureti ile temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.