Logo

2. Hukuk Dairesi2024/8061 E. 2024/8497 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminat miktarının uygun olduğu değerlendirilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1243 E., 2024/1268 K.

KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarı yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminatlara karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4 yıl öncesine kadar İstanbul'da ikamet etmekte iken davalı tarafın kira ödeyemediği gerekçesiyle müvekkili ve üç kızıyla beraber Acıgöl ilçesinin Ağıllı Köyüne yerleştiklerini, fakat köye taşındıktan kısa bir süre sonra davalının İstanbul'a giderek orada yaşamaya başladığını, yaklaşık 3 - 4 yıldır ayrı yaşadıklarını, davalının İstanbul'a döndükten sonra çocuklar ve ev ile ilgilenmediğini, en son 2021 yılında Ramazan bayramında ailesinin yanına geldiğini ve ondan sonra gelmediğini, gelmediği gibi arayıp sormadığını, kumar ve alkol alışkanlığına harcama yaptığını, telefonunda başka kadınlarla yazışmalar yaptığını, tehdit ettiğini, çocukların hastalıkları ile ilgilenmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen dava dilekçesine cevap vermemiş yargılama aşamasında dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmediğini, evi ve ailesi ile ilgilendiğini, tedbir nafakasını elden ödediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin12.01.2023 tarihli, 2022/198 Esas, 2023/2 8Karar sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, küfür ve hakaret ettiği, evin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamaktan imtina ettiği, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, onları yalnız bıraktığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları miktarı ile tazminat miktarları yönünden, davalı erkek vekili, kusur, kadın lehine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2023/825 Esas, 2023/816 Karar sayılı kararıyla; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden, davalı erkek vekili kusur belirlemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 15.05.2024 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 250.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine

karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla; nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; davadan haberi olmadığını, kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.