Logo

2. Hukuk Dairesi2024/809 E. 2024/8194 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, kusur durumu, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1839 E., 2023/1873 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/810 E., 2021/96 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davacı kadının ise ek kararla temyiz başvurusunun yapılamamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve dilekçelerinde özetle; tarafların 2015 tarihinde evlendiklerini, ortak 2016 doğumlu ... isimli bir çocuklarının bulunduğunu, davacı kadının vekilinin, davalının uyuşturucu madde kullandığını, davalının uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili soruşturma ve sabıkasının olduğunu, düzenli bir işte çalışmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, bebeğin altınlarını satıp uyuşturucu aldığını, sürekli hakaret ettiğini, sevmediğini ve istemediğini söylediğini, çocuğa karşı ilgisiz davrandığını ve kazandığı parayı uyuşturucu madde almak için kullandığını bu sebeplerle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığınıu beyanla, eşlerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir-iştirak, kadın için aylık 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakaları ile boşanmanın eki niteliğinde 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten tahsiline karar verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili tarafından cevap dilekçelerinde özetle;iddiaların doğru olmadığını, davacının, müvekkilinin uyuşturucu madde (esrar) kullandığını bildiği halde müvekkiline evlenme konusunda baskı uyguladığını, davalının müvekkiline hakaret, küfür ve tehdit ettiğini beyanla, öncelikle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, boşanma halinde ise çocuğun velâyeti ile boşanmanın eki niteliğinde 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2015 yılında evlendikleri, evliliklerinin fiilen 1 yıl sürdüğünü, ortak çocuk 15 günlükken tarafların fiilen ayrıldıkları, davalının sabit işi ve geliri olmadığı, mali yönden eşine, evine ve çocuğuna bakmadığı, davacıya "ne diyorsun lan, seni istemiyorum, aptal, manyak" diye bağırdığı, uyuşturucu madde kullandığı, Adana 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/601 E., 2019/422 K. sayılı dosyası ile "mala zarar verme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığına ihlal" suçundan mahkumiyet kararı aldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile eşlerin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip babadan alınarak anneye verilmesine, kadın yararına boşanmanın eki niteliğinde 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline, davacı kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi, davacı lehine verilen iştirak nafakası, maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin, kadın ve çocuk yararına verilen tazminat (maddî-manevî), iştirak nafakası, miktarları ile kendi tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalı erkek vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca bu konuda yeniden düzenleme yapılması gerektiğinden; ''hırsızlık, mala zarar vermek ve iş yeri konut dokunulmazlığı suçundan ceza almak'' vakıalarının gerekçeli karardan çıkarılmasına, davacı kadına ise '' eşe hakaret'' vakıasından dolayı kusur yüklenmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 02.01.2024 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş; bu karar karşı temyiz yoluna başvurulmamıştır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi, davacı lehine verilen iştirak nafakası, maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 2 inci, 4 üncü, 6 ncı ve 169 uncu maddeleri, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.