Logo

2. Hukuk Dairesi2024/811 E. 2024/7930 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1213 E., 2023/1793 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muğla Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/552 E., 2021/110 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; 26.08.2018 tarihinde babasını kaybeden kadına destek olmayan erkeğin, kadını cenaze evine bırakarak yan köyde bulunan evlerine döndüğünü, kadına psikolojik şiddet uyguladığını, kadın ile ve ortak çocukla ilgilenmediğini, hastalıklarıyla da ilgilenmediğini, uzun zamandır olması gereken guatr ameliyatını olduğunda yalnızca annesinin kendisi ile ilgilendiğini, herhangi bir işte çalışmadığını, hayvancılıkla uğraştığını, parasız kaldığında kadının bekarken biriktirdiği paraları almak istediğini, en ufak tartışmada kadını evden kovduğunu, en son tartışmalarında da evden kovması üzerine kadının eşyalarını toplayarak annesinin evine dönmek zorunda kaldığını belirterek, evlilik birliğini temelinden sarsılması ile tarafların boşanmalarına kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilemisine, reşit olmayan ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir-iştirak, kadın için 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadını hala sevdiğini, ayrılmak istemediğini, velâyet konusunda projektif test yapılarak karar verilmesi gerektiğini, ayrı yaşadıkları dönemde eşi rahatsızlandığında kayınvalidesinden korktuğu için gidemediğini ve eşi ile ilgilenemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilir ise ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle tarafların tartışmaları üzerine, erkeğin kadını evden kovduğu 29.04.2019 tarihinden beri tarafların ayrı yaşadıkları, erkeğin, kadın ve ortak çocuğuna karşı yeterli ilgi göstermediği, sağlık problemleriyle ilgilenmediği ve kadının kök ailesinin evine döndükten sonra guatr hastalığı nedeniyle ameliyat olduğu kabul edilerek, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, davacı kadına ise atfedilebilecek bir kusur olmadığı anlaşılmakla kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet hakkının davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine 300,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, boşanmakla kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.