Logo

2. Hukuk Dairesi2024/8151 E. 2024/8884 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen tazminat miktarına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma ilamına uyularak hüküm kurması gerekirken, bozma ilamı ile ortadan kalkan önceki kararlara atıf yaparak istinaf taleplerinin reddi/kabulü şeklinde hüküm tesis etmesinin usule aykırı olduğu, ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın ilgili bentlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1294 E., 2024/1587 K.

KARAR : Bozmaya uyurak yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/542 E., 2022/236 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminatların miktarları yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının olduğunu, görüşmesini istemediği kişilerle habersiz görüştüğünü, cep telefonuna şifre koyduğunu, annesinde yatılı kaldığını, tartışmalara annesinin müdahale etmesine neden olduğunu, köye gitmediğini, erkeğin cinsel taleplerini reddettiğini, annesini tercih ettiğini, muska yaptırdığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili birleşen Konya 7. Aile Mahkemesinin 2019/312 Esas, 2019/148 Karar sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle;kadın hamile kalmadığından baskı yaptıklarını,aşağılandığını, haksız yere sadakatsizlik suçlamalarında bulunduğunu, eve geç geldiğini, başkaları ile görüşmesini yasakladığını, şiddet uyguladığını, sık sık alkol kullandığını, kadının ailesine hakaret ettiğini ve ailesini dışladığını, evden kovduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili birleşen Konya 3. Aile Mahkemesinin 2021/542 Esas, 2021/1569 Karar sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; erkeğin Emine isimli bir kadından Alime Sena isminde bir çocuğunun olduğunu öğrendiğini, aynı gün 22.01.2021 tarihli dilekçesi ile mahkemeye bu durumu bildirdiğini, birleşen davalının nüfus kaydından bu çocuğu tanıma senedi ile tanıdığının görüldüğünü, belirterek öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 161inci maddesi nedeniyle, aksi kanı halinde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası nedeniyle tarafların boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2021 tarih, 2019/84 Esas, 2021/166 Karar sayılı kararı ile; dava ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verildiği, kararın davacı- davalı erkek vekili kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazmınatların mıktarı yönünden, davalı- davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazmınatlar yoksulluğun reddi yönünden istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.10.2021 tarih, 2021/1109 Esas, 2021/1595 Karar sayılı kararı ile; ''Boşanma kararı kesinleşmeden henüz dosya istinaf aşamasında iken ... tarafından Konya 3. Aile Mahkemesinin 2021/542 Esas sayılı dosyasında zina nedenine dayalı boşanma davası açıldığı görülmekle, dosyaların birleştirilerek deliller birlikte değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerektiği.." gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ve 2021/542 Esas, 2022/236 Karar sayılı kararıyla; kadının erkeğin köyüne ziyarete gitmesini sorun ettiği, "madem gelip gideceksin köylü biriyle evlenseydin" dediği, kadına eşini mi annesini mi tercih ettiği sorulduğunda "tabii ki annemi tercih ediyorum" dediği, erkeğin kardeşinin ortak evde kalmasını istemediği, sosyal medyada bekarlık soy adını kullandığı, annesinde zaman zaman yatılı kaldığı ve müşterek eve dönmediği, erkeğe beddua ettiği, erkeğin ise, kadının eline vurup, su şişesini fırlattığı, eve geç saatlerde geldiği, zina yaptığı, erkeğin kadına göre ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 161 inci maddeleri uyarınca boşanmalarına, kadın için asıl dava tarihinden itibaren 350,00 TL, birleşen dava tarihinden itibaren 700,00 TL tedbir, 18.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın için 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili kusur değerlendirmesi, kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesi, birleşen davanın kabulü, asıl davada tazminat taleplerinin reddi yönlerinden, davalı-davacı kadın vekili kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.02.2023 tarihli ve 2022/1645 Esas, 2023/461 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, erkeğe verilen kusurların yerinde olduğu, erkeğin ayrıca kadına karşı şiddetinin sürekli olduğu, kadına verilen kusurların yerinde olduğu, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine, tarafların evlilikte geçirdikleri süreye, ortak çocuğun olmaması ve yaşları itibariyle tarafların yeniden evlenme ihtimallerinin bulunmasına göre toptan yoksulluk nafakası yetersiz olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren bir defaya mahsusus olmak üzere 25.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına ödenmesine, diğer istinaf itirazlarının hukuka ve kanuna uygun olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yargılama gideri vekâlet ücreti, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.03.2024 tarihli 2023/3707 Esas 2024/1790 Karar sayılı ilamı ile davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden bozulmasına, davacı- davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-davacı kadın vekilinin, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 3. bendinin kaldırılarak bu bent yerine yeniden hüküm tesisine, buna göre 80.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; kadının davalarının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, miktarları ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

.Uyuşmazlık, kesinleşen yönlerin incelenip incelenemeyeceği ve hükmedilen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulduğuna göre, yapılacak iş, bozma ilamı doğrultusunda, yeniden hüküm tesis etmekten ibaret olup, bölge adliye mahkemesinin bozma sonrası kararı istinaf incelemesi niteliğinde de değildir. O halde bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesi kapsamına uyulan bozma ilamı kapsamında yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken Dairemizin uyulmasına karar verilen bozma ilamı ile ortadan kalkan önceki kararlara atıf yapılarak, istinaf taleplerinin reddi-kabulü şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bentler yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan ''Davalı-davacı kadın vekilinin, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin HMK`nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 3. bendinin kaldırılarak, bu bent yerine yeniden hüküm tesisine, buna göre'' cümlesinin hüküm fıkralarından çıkartılmak sureti ile temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.