"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/858 E., 2022/1740 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/867 E., 2022/41 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün tarafına davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... ... Mirasçıları ve vekilleri ile karşı taraf davalı ... ... mirasçıları gelmediler. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması ve terk nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmak istemediğini belirterek müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 02.07.2020 tarih ve 2018/329 Esas, 2020/435 Karar sayılı kararı ile; davalı tarafa yapılan terk ihtarına ilişkin noter evraklarının incelenmesinde davalıya çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, davalının eline terk ihtarı ulaşmadığından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesinde yer alan şartların oluşmadığı, davacı taraf her ne kadar davalıya kusur isnadında bulunmuş ve bu yönde tanık dinletmiş ise de; davacının davalıya eve dönmesine ilişkin çağrıda bulunmasıyla yaşanan olayları affettiği, eve dönmesine ilişkin yapılan çağrıdan sonra da tarafların bir araya gelmediği ve taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir olayın vuku bulmadığı gerekçesiyle davacının terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2021 tarih ve 2020/1734 Esas, 2021/2147 Karar sayılı kararı ile; davacının 15.06.2021 tarihinde öldüğü, eşlerden birinin ölümü halinde boşanma davasının konusuz kaldığı, ancak ölen eşin mirasçılarının kusur belirlemesi açısından davaya devam edebilecekleri, Mahkemece davacının mirasçılarının tespiti ile kusur tespiti yönünden davaya devam edip etmeyeceklerinin sorularak, sonucuna göre işlem yapılması için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya “Deli durdu, teres, bunak” şeklinde hakaretler ettiği, yaşı ve hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç olan davacıya bakmadığı bu nedenle davacının zorluk çektiği, böylece evliliğin kendisine yüklediği iyi günde ve kötü günde birbirine destek olma yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacının yemek yapılması isteğine olumsuz cevap vererek davacının mağduriyetine yol açtığı, zira davacının hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç olduğu, tanık beyanlarıyla da davalının hasta ve yaşlı davacıya bakmak istemediğinin sabit olduğu gerekçesiyle davalı kadının açılan davada kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin alzaymır hastası olduğunu, bilinçli olarak evi terk etmediğini, bakıma muhtaç olduğunu, delillerinin toplanmadığını, davacının tanık beyanlarının çelişkili olduğunu ileri sürerek kusur tespiti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça terk nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açıldığı, davalı tarafa yapılan terk ihtarına ilişkin noter evraklarının incelenmesinde davalıya çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, davalının eline terk ihtarı ulaşmadığından 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesinde yer alan şartların oluşmadığı, davacı taraf her ne kadar davalıya kusur isnadında bulunmuş ve bu yönde tanık dinletmiş ise de; davacının davalıya eve dönmesine ilişkin çağrıda bulunmasıyla yaşanan olayları affettiği, eve dönmesine ilişkin yapılan çağrıdan sonra da tarafların bir araya gelmediği ve taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir olayın vuku bulmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı açmış olduğu boşanma davasında davalının kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sona ermesi üzerine; davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 181 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek mirasçıları vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.