"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/170 E., 2018/167 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda Mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından velâyet yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk ile babası arasında çocuk on yaşını tamamlayana kadar ve on yaşını tamamladıktan sonra olmak üzere kademeli şeklinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.01.2016 tarihli bozma ilamıyla erkeğin ortak çocuğa cinsel istismar uyguladığı iddiasıyla açılan ceza davası olduğu, bu davanın sonucunun kişisel ilişki ve tarafların kusurlarını etkileyecek olması nedeniyle ceza davasının neticesinin beklenilmesi gerektiği, ortak çocuk ile baba arasında kademeli olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararı davalı-karşı davacı kadına tebliğ edildikten 2 gün sonra kadın ölmüş, karar davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmiştir.
Davaya konu çocuk ... 26.07.2007 doğumlu olup kesinleşen boşanma kararıyla birlikte çocuğun velayeti anneye verilmiş, anne 28.09.2024 tarihinde ölmüştür. Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verildikten sonra bu eşin ölümüyle velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez. Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer ebeveyne verilmesi veya velayetin sağ kalan ebeveyne verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanmak üzere vesayet makamına ihbarda bulunulması gerekir. Bu sürecin sonuna kadar velayet askıda kalır (4721 sayılı Kanun'un 335 inci maddesinin ikinci fıkrası, 337 nci maddesinin ikinci fıkrası). Çocuğun velayet durumu askıda olduğundan; velayet hakkı kendisinde olan annenin ölüm olayı velayet hakkı yönünden bir "durum değişikliği" olup, bu hal velayet yönünden hakimin re'sen harekete geçmesi ve gerekli önlemleri alması için bir yasal sebep oluşturur (4721 sayılı Kanun'un 183 üncü maddesi). Bu bakımdan, mahkemece babanın velayeti üstlenmesine yasal bir engel bulunup bulunmadığının yeniden alınacak sosyal inceleme raporu ve gerekirse çocuğun mahkeme huzurunda dinlenilmesi suretiyle araştırılması, çocuğun velayetini üstlenmeye engel bir durumunun tespit edilmesi halinde ise, çocuğa yasal temsilci olarak bir vasi atanması için 4721 sayılı Kanun'un 404 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulması gerekeceğinden mahkemece açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.