Logo

2. Hukuk Dairesi2024/834 E. 2024/8270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmemiş bir boşanma davası devam ederken eşlerden biri tarafından yeni bir boşanma davası açılması üzerine davaların birleştirilip birleştirilmeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği sona erene kadar açılan boşanma davalarında tarafların tüm kusurlarının birlikte değerlendirilmesi ve kusur oranlarına göre fer'i konularda bir kez hüküm kurulması gerektiği, aksi halde 4721 sayılı TMK hükümlerine aykırılık teşkil edeceği gözetilerek davaların birleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2645 E., 2023/2643 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/240 E., 2022/459 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı kadın vekilinin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeği sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak konutu terk ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ... ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...'nun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına yoksulluk nafakası takdirine yer olmadığına, karar tarihi itibariyle ortak çocuk ... yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 750,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına yasal şartları oluştuğundan 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından ortak çocuk ...'nun velâyetinin anneye verilmesi ve ortak çocuk ... yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; ortak çocuk ...'nun velâyeti ve ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu davranışının bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiği, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesi ve erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan vakıa belirlemesinin ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadın tarafından cevap dilekçesinde, erkeği sevdiği ve boşanmak istemediği belirtilerek herhangi bir delile dayanılmadığı ve erkeğe kusur yüklenmemesinin isabetli olduğu, ortak çocukların babaları ile birlikte yaşadıkları, alınan sosyal inceleme raporları dikkate alındığında ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesinin isabetli olduğu, ancak ortak çocuk ...'nun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına aykırılık teşkil ettiği, ortak çocuk ... yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması ve kadının iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadın tarafından süresinde yoksulluk nafakası talebinde bulunulmadığı ve yoksulluk nafakası ile ilgili kurulan hükmün isabetli olduğu, kadının süresinde tazminat talebinin de bulunmadığı ve kadının tazminat talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, erkek yararına yasal şartları oluştuğundan manevî tazminata hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam, erkeğin ise kusursuz olduğunun tespiti şeklinde düzeltilmesine, kadının tazminat talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'nun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ... ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına takdir edilen tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının iştirak nafakası talebinin reddine, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile birlikte erkek aleyhine Ereğli (Konya) 2. Aile Mahkemesi'nin 2023/396 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, ilgili davanın halen derdest olduğu ve işbu dava dosyası ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğu ve birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, işbu dava dosyası ile verilen boşanma hükmü kesinleşmediğinden erkek aleyhine açılan Ereğli (Konya) 2. Aile Mahkemesini 2023/396 Esas sayılı dava dosyasının birleştirilerek görülmesinde hukuki yarar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

Davacı erkek dava dilekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı davacı erkek vekili tarafından ortak çocuk ...'nun velâyeti ve ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesinde yapılan inceleme sonucunda; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı davalı kadın vekilince yukarıda belirtildiği şekilde tüm yönlerden temyiz edilmiştir. Erkek tarafından açılan boşanma davasına ilişkin yargılama devam ederken ve henüz karar kesinleşmemişken davalı kadın tarafından Ereğli (Konya) 2. Aile Mahkemisinin 2023/396 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açılmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep edilmiştir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'î konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, 4721 sayılı Kanunu'ndaki düzenlemelere aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı iş bu boşanma davasında verilen karar davalı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer'îsi niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.