Logo

2. Hukuk Dairesi2024/8695 E. 2024/9154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat, iştirak nafakası ve vekalet ücreti miktarlarının yetersizliği nedeniyle istinaf mahkemesince bozulan hükmün, yerel mahkemece eksik giderilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına konu hususları tam olarak gidermeyerek, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarını hakkaniyete uygun belirlememesi ve kesinleşen vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2024/134 E., 2024/534 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen davanın bozma sonrası yapılan muhakemesi sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı kadın ve davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4.İlk Derece Mahkemesince verilen ilk hüküm Dairece iştirak nafakalarının ve tazminatların az olduğundan bahisle bozulmuş temyize konu diğer yönlerin ise onanmasına karar verilmiş olup temyiz edilmeyen yönler ile temyiz edildiği halde bozma kapsamı dışında bırakılan yönler kesinleşmiştir. O halde uyulan bozma ilamı öncesinde verilen ilk kararın davanın kabulüne ve buna bağlı vekâlet ücretine ilişkin bölümü, taraflarca temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiğine göre Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde kendisini vekille temsil ettiren davacı kadın yararına yeniden vekalet ücretine hükmolunması doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı, vekâlet ücreti ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin ve davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.