"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1284 E., 2024/1467 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; müvekkile takılan ziynet eşyalarının müvekkilinin elinden iş yerinde kasaları olduğu ve orada güvende olacağı söylenerek alındığını ve tekrar iade edilmediğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve ferilerine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'nin yasal faizi ile ayrıca 1.000,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli 2021/311 E., 2021/888 K. sayılı ilamı ile; davacının zinaya dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, mal rejimi talebinin tefrikine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli kararı ile, davalı eş ile üçüncü kişi arasında menfaat birliği varsa her ikisine karşı dava açılabileceği dikkate alınarak tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ziynetler yönünden uzman bilirkişi raporu aldırılması, davalı ile babası arasında menfaat birliği olup olmadığı değerlendirilmesi, gerekirse davacı kadına yemin hakkı hatırlatılması ve neticesi uyarınca yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen dava ve tüm diğer talepler yönünden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli kararı ile davalı erkeğin zina eyleminin kanıtlanmadığı gerekçesiyle zinaya dayalı davanın reddine, buna karşılık erkeğin alkol kullandığı, eşine şiddet uyguladığı, eşini, özellikle ablası ile görüşmesini engellediği ve eşinin bilgisi dışında ikinci bir telefon kullanarak güven sarsıcı davranışta bulunduğu, davacı kadının ise dosya içerisine sunulan sosyal medya konuşmaları ile sabit olduğu üzere güven sarsıcı davrandığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve ferilerine, ziynet eşyalarının kısmen kabulüne, davalı tarafça bozdurulduğu kabul edilen 150 adet çeyrek altının aynen iadesine mümkün değilse bedeli olan 117.000,00 TL'nin iadesine, set ve 9 bilezik yönünden talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli kararıyla; davacı kadının reddedilen ziynet eşya alacağı, lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurularının kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 750,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, tanık beyanları ile erkeğin uhdesinde olduğu anlaşılan 150 çeyrek, 1 set, 9 bilezik yönünden aynen iadesine, aynen iade olmazsa bedel yönünden ıslah talebi ve bu konuda istinaf başvurusu da olmadığından taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'nin iadesine, davalı erkeğin tüm, davacı kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 23.05.2024 tarihli kararı ile davacının, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava konusu ziynetlerin değerini 1.000,00 TL olarak bildirerek maktu harç yatırdığı, yargılama sırasında ise İlk Derece Mahkemesince harcın tamamlanması amacıyla verilen sürede bilirkişi raporunda belirlenen 220.000,00 TL üzerinden harcını tamamladığı, davacı kadının ziynet alacağının İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilerek 150 adet çeyrek altının aynen iadesine, mümkün değilse 117.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verildiği, bu kararın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının ziynet alacağının tamamen kabulü yoluna gidilmiş ancak bedel yönünden ıslah talebi bulunmadığı gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'ye hükmedildiği, ne var ki, davacı kadının raporda belirlenen değer üzerinden harcını yatırdığı, harcı yatırılan dava değeri üzerinden ziynet alacağının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;"Davacı kadının ziynet eşyalarına ilişkin davasının KABULÜ ile; 9 adet 22 ayar 20'şer gr bilezik (82.800 TL), 1 adet kolye, küpe ve künyeden oluşan 22 ayar 40 gram set (20.200 TL) ve 150 adet çeyrek altın (117.000 TL)’ın davalıdan alınarak davacıya AYNEN İADESİNE, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedellerinin toplamı olan 220.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, " karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamının amacına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.