"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2798 E., 2023/2037 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden kısmen esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/158 E., 2022/615 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aile yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak çocuklara karşı baskı, psikolojik şiddet, korku ve eziyet ederek çocukların tedirgin ve korku ile yaşamalarına neden olduğunu, erkeğin bazı zamanlarda kadının kapısına dayandığını, komşuları rahatsız edecek şekilde kapıyı çaldığını, tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, telefon ile rahatsızlık verdiğini, daha öncesinde erkek aleyhine uzaklaştırma kararının verildiğini, düzensiz bir hayatının olduğunu, çalıştığı Gaziantep Üniversitesinde de hakkında şikayetlerin olduğunu, ayrıca psikiyatrik tedavi gördüğünü ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, üniversite eğitim, gören ortak çocuk ...'nin ihtiyaçları için aylık 2.000,00 TL diğer ortak çocuk ... yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının daha önce Gaziantep 6. Aile Mahkemesi'nde 2019/136 Esas sayılı dava dosyasın ile boşanma davası açtığını ve davanın reddine karar verildiğini, aradan üç yıl geçmeden aynı gerekçelerle işbu davayı açtığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kadının tutum ve davranışlarının neden olduğunu, kadının ortak konuttan çocuklarını da alarak ayrıldığını, kadının anlaşmalı boşanma protokolünü imzalattığını, Gaziantep 6. Aile Mahkemesinde boşanma kararının verildiğini ancak erkeğin kandırıldığını öğrenmesinden sonra karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğunu böylece dosya hakkında red kararının verildiğini, ortak çocuk ...'nin özel kız öğrenci yurdunda kaldığını, erkeğin kızı için 16.500,00 TL yurt parasını ödediğini, ayrıca kızı için Ziraat bankasında adına hesap açıldığını, her iki kızı için de maddî manevî desteğini esirgemediğini, haksız yere uzaklaştırma kararı verdiğini, kadının sürekli olarak erkekten para istediğini, erkeğin kredi çekerek kadına verdiğini ancak kadının bu parayı alarak borsada kaybettiğini, çocuklarını görmesini dahi engellediğini, kadının bu tutumları nedeniyle erkeğin şeker hastası ve kalp rahatsızlığı yaşadığını, erkeğin eşi tarafından maddî geçim kaynağı olarak algılandığını, kadının erkeği tehdit ettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadını çalıştığı kuruma şikayet ettiği, kadının ise erkeğin ailesi ile görüşmesini istemediği ve en son çocuklarla ilgili çıkan bir tartışma sonrasında tarafların ayrı yaşamaya başladıklarının ve yeniden bir araya gelmediklerinin anlaşıldığı, böylece evlili birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... 18 yaşını doldurduğundan velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, bu ortak çocuk için talep edilen nafakanın reddine, diğer ortak çocuk ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 750,00 TL tedbir, 1.000,00 TL iştirak nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece kadına yüklenen kusurun gerçekleştiği, ancak kadın tarafından erkeğin kendisini çalıştığı kuruma şikayet etmesi yönünde bir vakıaya dayanmadığı, dayanılmayan bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, tarafların ayrı yaşadıkları dönemde, erkeğin sürekli kadının evine gittiği ve kapıyı çalarak rahatsız ettiği, kadını öldürmekle tehdit edip, hakaret ettiği, çocukları korkutarak psikolojik şiddet uyguladığı, bu kusurların da erkeğe yüklenilmesi gerektiği, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların kusur belirlemesi ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuğun tanıklık yaparken annesinin etkisinde kaldığını, bu tanığın daha sonra babasına karşı nafaka davası açarak husumetli duruma geldiğini, erkeğe haksız ithamlarda bulunduğunu, arkadaşlarına karşı şikayet ettiğini, erkeğin akrabalarının eve gelmesini istemediğini, erkeği haksız yere evden uzaklaştırdığını, kadının daha önce de boşanma davası açtığını, sonrasında bu davasından feragat ettiğini, ortak çocukların babalarıyla görüşmesine engel olduğunu, aleyhine hükmedilen tazminatların fahiş olduğunu, emekli olduğunu, ortak çocuklara nafaka ödediğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile miktarları ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, erkek aleyhine hükmedilen tazminatlar ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.