Logo

2. Hukuk Dairesi2024/8896 E. 2024/8665 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce tazminat miktarını az bularak bozma kararı verdiği dosyada, yerel mahkemenin bozmaya uygun karar verip vermediği ve hükmedilen yeni tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uygun hüküm kurduğu ve tazminat miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat gözetilerek hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2024/424 E., 2024/513 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı artırılarak karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ve erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2020 tarihli ve 2017/262 Esas, 2020/6 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar erkeğin yaşlı ve hasta olan annesine Türkiye'de bakarken eşini yalnız bırakıp yurt dışına giden ve "kim bakarsa baksın ben gidiyorum" diyen kadının az, baskın ve sert bir karaktere sahip olup çevresini baskı altına alan, son iki senedir ailesi ile bağlarını silen ve komşuları olan S. ve M. ile dedikoduya sebebiyet verecek güven sarsıcı davranışları bulunan erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tazminatların miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası, davalı-davacı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli ve 2020/693 Esas, 2022/537 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tazminatların miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 05.07.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.İlk Derece Mahkemesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/731 Esas, 2022/657 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyularak verdiği karara karşı taraf vekillerince tazminatların miktarı yönünden temyize başvurulmuş, İlk Derece Mahkemesince başvuruların Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.01.2023 tarihli ve 2022/2826 Esas, 2023/99 Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Üçüncü Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2023 tarihli ve 2023/76 Esas, 2023/241 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen bozma sonrası verdiği kararlara karşı süresi içinde taraf vekilleri kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyize başvurmuşlardır.

2.Dairenin 13.02.2024 tarihli kararı ile; hâkimin bozmaya uyarak el çektiği dosyada yeniden karar vermesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin üçüncü kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesinin ikinci kararı yönünden tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E.İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen son kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde kesinleşen yönler ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği ve kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.