Logo

2. Hukuk Dairesi2024/898 E. 2024/7932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına göre hüküm tesisi yaptığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Esas No : 2024/898

Karar No : 2024/7932

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1477 E., 2023/1740 K.

KARAR : Esastan ret

TEMYİZ EDEN : Taraflar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/369 E., 2022/473 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair karara karşı her iki taraf vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Taraf vekillerinin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı-karşı davalı kadının, istinaf etmediği maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalı kadının tazminatların miktarına yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının sair yönlerden temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği süresince, kendisine karşı sürekli olarak psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayarak ortak hanede sorunlar çıkardığını, kadının telefon kullanmasını yasaklayarak annesi ve Amerika'daki oğlu ile görüşmesine izin vermediğini, kendisini ve ortak çocukları ortak haneden kovması sonucu evlilik birliğinin çekilmez hale getirdiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, sinkaflı küfürler ettiğini, hastaneye gittiğinde "başının çaresine bak" diyerek ilgilenmediğini, çalışmasına izin vermediğini ve evlilik birliğinden doğan ihtiyaçları karşılamadığını, hamilelik süresi de dahil olmak üzere karnına ve vücudunda çeşitli bölgelere sebepsizce vurmak suretiyle kendisini darp ettiğini, uykusunda boğmaya kalktığını, erkeğin internet bağımlısı olduğunu, ortak hanenin kapı kilidini değiştirerek kadını ve çocukları eve almadığını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedillmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını, erkeğin eş ve baba olarak ortak hanenin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının kendisine psikolojik şiddet uyguladığını, evi defalarca terk ettiğini, evlilikten doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini, iş kazası geçirince ilgilenmeyerek "oh olsun" dediğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının, erkeğin çocukları ile aralarının açılmasına neden olduğunu, kadının ve çocuklarının evi terk etmesi nedeniyle erkeğin kapı kilidini değiştirdiğini, kadının evi terk ederek Amerika'da yaşayan oğullarının yanına ettiğini, bir daha kendisini aramadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 1.000,00 TL maddî ve 10.00,00 TL manevî tazminata hükmedillmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan davada; evlilik birliğini temelinden sarsan kadından kaynaklanan herhangi bir maddi hadisenin varlığı ispat edilmediği gerekçesiyle karşı davanın ve bu dava ile talep edilen maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı kadının davasının, davalı-karşı davacı erkeğin evin geçimi ile ilgilenmediği, kadına sinkaflı şekilde küfür ettiği, müşterek hanenin kilidini değiştirdiği anlaşılmakla, bu eylemlerinde erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir, aylık 950,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin gelirine oranla kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarının az olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının davranışları ile evliliğin çekilmez hale geldiğini, ortak çocuk Ü. S. İle aralarında husumet bulunduğundan beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğini, erkeğin bir işte çalışmayıp emekli maaşı dışında geliri bulunmadığından kadın lehine hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte, tazminatlar ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının çok olup olmadığı ve nafaka noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenler yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.