Logo

2. Hukuk Dairesi2024/8 E. 2024/7642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/441 E., 2023/1548 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Keşan 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/464 E., 2021/23 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve bileşen dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediği kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğinin iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin kadına karşı kıskançlık gösterdiği, sinkaflı küfürler ve hakaretler ettiği, müşterek kazançları hakkında kadına bilgi vermediği ve davacı sorduğunda da tartışma çıkardığı, oysa aile birliğinin tarafların müşterek kazançları hakkında en azından asgari düzeyde bilgi sahibi olabilmelerini gerektirdiği, erkeğin eşine müşterek kazançlar ile ilgili hiç bir bilgi vermemesinin kadında birlik duygusunu zedelediğinin anlaşıldığı, tartışmalar sırasında kadına sinkaflı küfür ve hakaretler ederek evden kovduğu, boşanma davası açılmadan hemen önce erkeğin kadına fiziki şiddet uyguladığı, hatta 2018 yılının ağustos ayında davacı kadının boğazını sıkarak şiddet uygulaması nedeniyle ortak çocuk ...'in balkondan kendisini atacağını söylemesi üzerine kadını bıraktığı, özellikle ortak çocuk ...'in görgüye ve bizzat duyuma dayalı beyanlarından anlaşıldığı üzere kadının erkeğin hasta olan anne ve babasına bakımı konusunda yardımcı olması nedeniyle tartışma çıkardığı ve erkek ile erkeğin annesine hakaret ettiği hususları sabit olduğu, davacı-davalı kadının az, davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, gerekçesi ile; asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci-ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminat kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin aşırı kıskançlık yaptığı, bayramlarda davacı-davalıyı ailesine sadece birkaç saat götürdüğü, davacı-davalıyı ailesi ve akrabaları ile görüştürmediği, davacı-davalıya evden çıkmaması, perdeleri kapalı tutması konusunda baskı yaptığı, sinkaflı küfür ve hakaretler ettiği, geliri hakkında eşine bilgi vermediği, davacı-davalı bu konuda kendisine soru sorduğunda tartışma çıkardığı, davacı-davalıya fiziksel şiddet uyguladığı, evden kovduğu, davacı-davalı kadının ise, davalı-davacının yatalak ve bakıma muhtaç annesiyle ilgilenmediği, davalı-davacıyı mevlüt ve düğün gibi sosyal ortamlara göndermediği, parasını anne babasına yedirdiği yönünde konuştuğu, davalı-davacıya ve annesine hakaret ettiği, davalı-davacının hasta anne babası ile ilgilenmesini sorun ettiği kanıtlanmış olup kanıtlanan bu kusurlu davranışlar çerçevesinde boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkek ağır, davacı-davalı kadın az kusurlu olduğu, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarının az olduğu İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ve kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.