"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1600 E., 2023/1845 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tessi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/420 E., 2022/472 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin bahçe evini satması konusunda kadına baskı yaptığını, kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, kadının ailesiyle görüşmemesi konusunda sözler söylediğini küfür ettiğini, evi terk ettiğini, o tarihten sonra tarafların ayrı yaşadıklarını, 15.08.2020 tarihinde davalının eve gelerek kişisel eşyalarını aldığını, evdeki düğün fotoğraflarını yırttığını, daha sonra çocuğun kullandığı telefon hattını kapattığını, apartman kapıcısına evin giderleriyle kadının ilgileneceğini söylediğini, erkeğin Mercedes marka aracı oğlu adına aldığını, çocuklarına eşit davranmadığını, şiddete meyilli bir yapısının olduğunu, davalının sertleşme ve erken boşalma sorununun olduğunu, Şehir Hastanesi'ne gittiğini ancak tedavilerine gerekli özeni göstermediğini, ilaçla ancak cinsel ilişkiye girebildiğini, daha öncesinde de evi sık sık terk ettiğini, davalının küsme ve inatlaşma huyunun olduğunu, cinsel içerikli videolar izlediğini, eskort kadınlarla sohbet ettiğini, yalan söylediğini, kadına değer vermediğini, eşinin maaş kartını aldığını, kadına harçlık verdiğini, maddî konularda hiçbir şekilde kadın ile paylaşımda bulunmadığını, tutarsız davrandığını, telefonunun şifreli olduğunu, gizli gizli telefonla konuştuğunu, bağ evinde bir keresinde erkeğin tutarsız davranışlar sergileyerek çocuğun yanında tüfeği çenesinin altına dayayarak kendini öldüreceğini söylediğini, bu olayın 2 yıl önce olmasına rağmen çocuğun olayın etkisi altında kaldığını, iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesini, çocuk için aylık 4.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadının erkeğe hakaret ettiğini, kadının abisinin erkeği aradığında erkeğin annesine küfür ettiğini, kadının erkeği evden kovduğunu, kadının evi erkeğin rızası aksine alıcıyla pazarlığı yapıp 250.000,00 TL'ye sattığını, kadının sürekli küfür ve hakaret ettiğini, maaş kartının kadında olduğunu, kadının gezmeye gitmeyi alışkanlık haline getirdiğini, gittiği yerler konusunda erkeğe haber vermediğini, arkadaşlarıyla tatile gidip iki yabancı erkek yanında mayolu olarak çekindiğini fotoğrafları sosyal medyada paylaştığını, erkeğin bu durumu kadına sorduğunda kadının "işine geliyorsa" diye söylediğini, kadının iddialarının doğru olmadığını, asıl kusurlu olan tarafın kadın olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile erkek arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine hakaret ettiği ve küfürlü sözler söylediği, bağ evinin satılması konusunda baskı yaptığı, eşine ve çocuğuna gerekli ilgiyi ve sevgiyi göstermediği, ortak evdeki düğün fotoğraflarını yırtarak eşini rencide ettiği, ortak evden ayrıldıktan sonra çocuğun telefonunu ve interneti kapatmak suretiyle birlik görevlerini sekteye uğrattığı, mal varlığı konusunda eşine açıklayıcı bilgiler vermediği, eşinin maaş kartını elinden aldığı ve eşine ekonomik şiddet uyguladığı, eşini küçümsediği, eşine yalan söylediği, kadının ise; eşi ile arasında olan tartışmaları ailesine bildirerek evlilik birliğine müdahalede bulunmalarına sebep olduğu, eşine toplum içerisinde incitici sözler söylediği, eşi hakkında eşinin çevresindeki kişilere olumsuz sözler söylemesi, eşinden maddî beklentilerinin olması, eşine hakaret içeren sözler söylediği, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, erkeğin davasının kabulü, karşı davacı lehine verilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminat ile çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasının yetersiz takdiri ve kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi kararları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminat kararları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi'nce taraflara yüklenen kusurların sabit olduğu, bununla birlikte erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet eyleminin süreklilik gösterdiği dikkate alındığında af kapsamında kalmayacağı ve şiddet eyleminin erkek aleyhine kusur belirlemesine eklenmesi gerektiği, bu duruma göre, boşanmaya neden olan olaylarda, davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu, davalı-davacı kadının hafif kusurlu olduğunun ve kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu, kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kusurun düzeltilmesine, kadının tazminatların miktarları ile tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 80.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur, erkeğin davasının kabulü, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminat ile çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine tedbir nafakasının yetersiz takdiri ve kadının yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur, tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı; mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci, 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.