"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2420 E., 2023/3125 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/192 E., 2023/591 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının savurgan olduğunu, kıskançlık yaptığını, hakaret ettiğini, erkeğin ailesini benimsemediğini ve eve davet etmediğini, çocukları doldurarak kendisinden uzaklaştırdığını, zorunlu şark görevi için Şırnak'a gidince kadına ve çocuklara ulaşamadığı, ulaşmasını kadının engellediğini belirterek, evlilik birliğini temelinden sarsılması ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı babaya verilmesine, ortak çocuklar için aylık 1.500,00'şer TL tedbir-iştirak nafakasına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin 2019 yılında aynı olaylara dayanarak açtığı davadan feragat ettiğini, erkeğin güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu, kadına psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin 2019'da evi terk ettiğinden beri evin geçimini kendisinin sağladığını, Şırnak'a gittikten sonra erkeğin hiç bir maddî destekte bulunmadığını belirterek, davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin davalı anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 2.500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkek, Samsun 4. Aile Mahkemesi'nin 2019/258 Esas sayılı dosyasında açtığı çekişmeli boşanma davasından 13.12.2019 tarihinde feragat etmiş olup, davalı kadının feragat tarihinden önceki kusurlarını en azından affettiğinin kabulü gerektiği, davacı tarafından 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davası açılmış ise de, boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenemeyecek derecede, ortak hayatı çekilmez hale getirecek ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte şiddetli bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olması gerektiği; davacı erkeğin davalı kadına bir çok kez ''... reşit olsun anlaşmalı boşanalım'' şeklinde sözler söyleyerek duygusal şiddet uyguladığı, erkeğin sadakate aykırı güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, erkeğin 2021 yılı ekim ayında başka ile gittikten sonra masraflara katılmadığı, erkeğin verdiği sözleri inkar ettiği, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, olayların akışı karşısında eşine duygusal şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışlarda bulunan, masraflara katılmayan ve verdiği sözleri inkar eden davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile, davanın reddine, ortak çocukların velâyet hakkının tedbiren davalı anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 1.750,00'şer TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, davalı kadının cevap dilekçesinde talep ettiği "davacının hesabına yatırılan yaklaşık 238.000,00 TL'nin iadesi" talebi hakkında usulüne uygun açılmış dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya yönelik karar verilmemesi, hükmedilen tedbir nafakasının miktarı, tazminat istekleri hakkında hüküm bulunmaması, davacı hesabına yatırılan paranın iadesi talebi hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya yönelik karar verilmemesi, hükmedilen tedbir nafakasının miktarı, ve artış hükmü kurulması tazminat istekleri hakkında hüküm bulunmaması, davacı hesabına yatırılan paranın iadesi talebi hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı, hükmedilen tedbir nafakası miktarı, kadının tazminat talebi hakkında hüküm kurulması gerekip gerekmediği ve alacak istemi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair kararın doğru olup olmadığı dilekçeler aşamasında tedbir nafakasına artış talebi bulunmadığına göre artış Hükmü kurulmamasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.