"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1423 E., 2024/1620 K.
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/184 E., 2021/813 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince bozmaya uyularak verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı- davalı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ve kişisel ilişki yönünden; davalı- davacı erkek vekili tarafından ise tedbir nafakasına yönelik asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, tazminatlar, nafakalar, velâyet, ortak konutun kadın yararına tahsisi yönünden temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı- davalı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen “sadakatsizlik” vakıasından sonra bir süre daha evliliğin devam ettiği bu nedenle kadın tarafından affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı, affedilen ya da hoş görü ile karşılanan vakıalarının taraflara kusur olarak yüklenilmeyeceği; velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının doğru olduğu, ancak düzenleme içinde “babalar gününde” yazılması gerekirken hataen “anneler günü” olarak yazıldığının, bu yanlışlığın mahallinde her zaman düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü ile kişisel haklarına yapılan saldırının ağırlığına nazaran, kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı- davalı kadın yararına manevi tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.