Logo

2. Hukuk Dairesi2024/966 E. 2024/1539 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının ikinci kez ıslah yapıp yapamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen gerekçelerin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme nedenlerinden hiçbirisine uymadığı değerlendirilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/201 E., 2023/97 K.

DAVA TARİHİ : 08.09.2009- 23.09.2009

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili, Davalı vekili

Taraflar arasındaki iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

... erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. ... erkek vekili dava dilekçesinde; davalı-davacının evlilik birliğinin kurulmasından sonra kısa bir süre çalışmış ise de, müşterek çocuğa hamile kaldıktan sonra çalışmadığını, müvekkilinin ise evlilik birliğinin kurulmasından sonra işletmeye başladığı Telekom bayiliğini halen işlettiğini, müvekkilinin evlilik birliğinin kurulmasından hemen sonra birikimlerini değerlendirmek amacıyla 303 parsel ve 294 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazların davalı-davacı adına satın aldığını, davalı-davacının taşınmazların edinilmesine hiçbir katkısı olmamasına rağmen evlilik birliği içinde edinilmiş olan malların hisseli olarak eşler arasında pay edileceğinin kabul edilmiş olması nedeni ile taşınmazlar her ne kadar davalı-davacı adına tescil edilmiş ise de, müvekkilinin yarı oranında hissesinin bulunduğunu belirterek; taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 1/2 hisselerinin müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazların 1/2 hissesine isabet eden şimdilik 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. ... erkek vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; taşınmazın edinilmesinde davalı-davacı kadının kişisel mallarının kullanılmadığını; karşı davada tasfiye konusu ... plakalı aracın çalındığını, müvekkili adına araç olmadığını belirterek; karşı davanın reddini savunmuştur.

3. ... erkek vekili 09.03.2015 tarihli dilekçesinde; alınan bilirkişi raporuna göre müvekkilinin taşınmazlar nedeniyle 46.904,00 TL artık değere katılma alacağı olduğunun belirlendiğini belirterek; ıslah talebinin kaulü ile, toplam 46.904,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

4.... erkek vekili 28.11.2022 tarihli (12.12.2022 tarihinde UYAP'tan gönderilen) dilekçesinde; 03.09.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkilinin taşınmazlar nedeniyle 339.677,00 TL artık değere katılma alacağı olduğunun belirlendiğini belirterek; raporda belirtilen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, eksik harcını yatırmıştır.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın cevap dilekçesinde; taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal olmayıp müvekkilinin kişisel malları olduğunu, davacı-davalının nizalı taşınmazlarda hiçbir hakkının bulunmadığını, müvekkilinin evlenmeden önceki süreçte uzun yıllar bankada çalıştığını, buradan ayrılırken kıdem tazminatı aldığını, Kiraz'da özel bir işyerinde çalıştığını, evlenmeden önce bankada kişisel paralarının bulunduğunu, müvekkilinin taşınmazları kendi birimleri ile satın aldığını, Telekom bayiliği açılırken davacı-davalının teminat mektubunu dahi vermemesi üzerine müvekkilinin kendi birikimleri ile teminat mektubunu verdiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; ... adına kayıtlı Telekom bayiliğinin teminatını veren, açan ve işletenin gerçekte müvekkili olduğunu, davacı-davalının da bu işyerinde çalıştığını, evliliğin devamı sırasında satın alınan ve evlilik süresince edinilen; 35 Z 3441, 35 ZDP 41, 35 ZFN 41 ve 35 ZEP 41 plakalı araçların üzerinde müvekkilinin 1/2 hakkı bulunduğunu belirterek; davalı adına kayıtlı söz konusu araç kayıtlarının 1/2 oranında iptali ile müvekkili adına trafik sicilinde tescilini, mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla gerçek değerlerinin toplamından 1/2 hisseye tekabül eden alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı-davacı kadın vekili 29.11.2022 tarihli (9) nolu celsede ve 26.12.2022 tarihli dilekçesinde; ... vekilinin sunduğu 28.11.2022 tarihli dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi niteliğinde olduğunu, davanın kısmi dava niteliğinde olduğunu ve ıslahla belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceğini, zamanaşımının dolduğunu beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.04.2015 tarih ve 2009/364 Esas, 2015/186 Karar sayılı kararı ile, asıl dava yönünden, ... erkeğin toplam 46.904,00 TL katılma alacağının bulunduğu; karşı dava yönünden ise, 35 Z 3441 plakalı aracın alınmasında davalı-davacının kişisel malı olan tasfiye dışı aracın satışından elde edilen kullanıldığı, 34 ZEP 41 plakalı aracın çalınmış olduğu gerekçesiyle; asıl davada, tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulü ile, 46.904,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; karşı davada, tescil iptal talebinin reddine, 9.800,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 18.04.2017 tarih ve 2015/16011 Esas, 2017/5640 Karar sayılı kararı ile, ... erkek vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde, katılma alacağının belirlenmesinde karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri yerine karardan yaklaşık 2 sene önce gerçekleştirilen keşif tarihi itibariyle değerler esas alınmasının hatalı olduğu, Mahkemece aradan geçen zaman da dikkate alınarak yeniden bir ziraat mühendisi, bir emlakçı ve bir de mülk bilirkişisinden oluşan heyet marifetiyle yapılacak keşif sonucunda taşınmazın mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarihteki değeri belirlendikten sonra katılma alacağı hesaplanması gerektiği; ... erkek vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde, 35 Z 3441 plakalı aracın 12.03.2004 tarihinde ... erkek adına satın alındığı, davalı-davacı kişisel malı olan araç satımından gelen paranın tasfiye konusu araç alınırken kullanıldığını savunmuş ise de kişisel mal olan 1994 model aracın tasfiye konusu araç alındıktan sonraki bir tarih olan 27.01.2005 tarihinde devredildiği, Mahkemece, davalı-davacının kişisel malı ile katkıda bulunduğunun dosya kapsamından ispatlanamadığı, 35 Z 3441 plakalı araç yönünden sadece katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği; davalı-davacı kadın vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince, 35 Z 3441, 35 ZDP 41 ve 35 ZFN 41 plakalı araçlar yönünden katılma alacağının belirlenmesinde karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri yerine karardan yaklaşık 2 sene önce gerçekleştirilen keşif tarihi itibariyle değerler esas alındığı, katılma alacağının belirlenmesinde araçların tasfiye tarihindeki değeri, başka bir ifade ile karar tarihine en yakın tarihteki değerinin temel alınması gerektiği, Mahkemece aradan geçen zaman da dikkate alınarak yeniden resen seçilecek makine mühendisi bilirkişi marifetiyle yapılacak keşif sonucunda araçların mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihindeki nitelikleri gözetilerek mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarihteki değeri belirlenerek katılma alacağının hesaplanması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına, taraf vekillerinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilamı doğrultusunda malların güncel değerine yönelik rapor alındığı, asıl davada tasfiye konusu 294 parsel sayılı taşınmazın 163.800,00 TL, 303 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin 515.554,00 TL, karşı davada tasfiye konusu 35 Z 3441 plakalı aracın 68.000,00 TL, 35 ZNF 41 plakalı aracın 9.000,00 TL,... plakalı aracın 10.000,00 TL, ... plakalı aracın 8.000,00 TL güncel değerinin olduğu, 03.09.2022 tarihli hesap raporunda asıl davada tasfiye konusu taşınmazların toplam değeri olan 679.354,00 TL'nin 1/2'si olan 339.677,00 TL davacı-davalının katılma alacağının hesaplandığı, karşı davada tasfiye konusu araçların toplam değerinin 95.000,00 TL ve davalı-davacının katılma alacağı olduğunun belirlendiği; ... vekilinin 28.11.2022 tarihli (12.12.2022 tarihinde UYAP'tan gönderilen) dilekçesinde bilirkişi raporunda ortaya çıkan miktar yönünden bakiye bölüm yönünden harcı tamamladıkları yönünde beyanda bulunduğu; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemeyeceği hallerde alacaklının asgari bir miktar ve değer belirterek belirsiz alacak davası açabileceği, dava konusu alacak yönünden davacı-davalının matematiksel olarak kendi katkısını hesaplamasının mümkün olmadığı, alacak miktarının Mahkemece yapılan keşif, tarafların gelir durumları, tasarruf miktarları gibi hususların tartışılarak bilirkişice belirlenmesi gerektiği, somut olayda davacı-davalının alacak miktarının hukukçu bilirkişi tarafından verilen 03.09.2022 tarihli bilirkişi raporu ile belirlendiği, aksine kabul durumunda hakkaniyete aykırı sonuçlar doğabileceği gerekçesiyle; asıl dava yönünden, davacı-davalının tapu iptal tescil talebi açısından verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı-davalının katılma alacağı talebinin kabulü ile 339.667,00 TL'nin karar tarihinden (27.01.2023) itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline; karşı dava yönünden, davalı-davacının tescil talebi açısından verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, talep ile bağlılık ilkesi gereği 10.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden (27.01.2023) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 10.10.2023 tarih ve 2023/3722 Esas, 2023/4584 Karar sayılı kararı ile, asıl dava yönünden davacı-davalının 09.03.2015 tarihli dilekçesinin birinci ıslah, 28.11.2022 tarihli dilekçesinin ikinci ıslah dilekçesi niteliğinde olduğu, Mahkeme, aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği göz ardı edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu; karşı dava yönünden de her bir alacak kalemi yönünden ne kadar alacağın kabul edildiği hükümden anlaşılamadığı, Mahkemece, hangi alacak kalemi için ne miktar kabul edildiğinin açıkça yazılarak karar verilmesi gerekirken açık ve anlaşılır olmayacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu belirtilerek davalı-davacı kadın vekilinin asıl dava yönünden ikinci ıslah dilekçesi, karşı dava yönünden hükmün kapsamı yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına; davalı--davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına ... erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

... erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde; bozmadan sonra yargılamaya devam edildiğini, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair kanun maddesinin değiştiğini, Dairenin ikinci kez ıslah yapılamayacağına dair bozma kararının kanunun ruhuna ve özüne uygun olmadığını, bozmadan sonra tahkikata devam edilmesi halinde ikinci kez ıslah yapılmasının mümkün olduğunu belirterek kararının düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmadan sonra tahkikata devam edilmesi halinde ikinci kez ıslahın mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ve devamı maddeleri, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadi Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1953 tarihli ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.