Logo

2. Hukuk Dairesi2024/976 E. 2024/992 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'i sonucu olan maddi tazminat miktarı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği ve boşanma davasının fer'i niteliğindeki taleplerin kabul veya reddinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/391 E., 2021/651 K.

DAVA TARİHİ : 16.06.2006-20.10.2006

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 3.500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 2.000.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 02.02.2012 tarihli ve 2006/405 E., 2012/73 K. sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların birbirlerine karşı hakaret ve küfürlerinin olduğu, iş yerinde çalışanların yanında birbirlerine sosyal ve fiziksel şiddet uyguladıkları, taraflarla akrabaları arasında fiziksel şiddet olduğu, erkeğin 3-4 ay eve gelmediği ve başka kadınlarla beraber olduğu, kadının da erkek kadar kusurlu olduğu gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına ve kadının maddî tazminat ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı ve ziynet alacağı davası yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 05.07.2013 tarihli kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine hakaret eden, fiziksel şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışları olan, kadının annesini tehdit edip fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır, eşine hakaret edip fiziksel şiddet uygulayan kadının az kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığı; kadının 11.12.2006 tarihli dilekçesi ile boşanmanın ferî kapsamında 2.000.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminat talebinde bulunduğu, kadının işbu talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamasının doğru olmadığı; taraflar arasında 2008 yılında yapılan protokolün boşanma ve ziynetleri kapsamadığı, ziynetlerin varlığının ve erkeğe teslim edildiğinin kolluk evrakları ile sabit olduğu, bu itibarla kadına ziynetlerle ilgili talebi açıklattırılarak bilirkişi raporu alınıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle; kararın bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 23.02.2017 tarihli ve 2013/716 Esas, 2017/106 karar sayılı karar ile; kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata ve kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiş ve karara karşı davalı-davacı kadın vekili tazminatlar ve ziynet alacağı davası yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 20.05.2019 tarihli kararı ile; az kusurlu kadın eşin maddî tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olmadığı, Mahkemece hüküm altına alınan ziynet bedeline nasıl ulaşıldığının kararda belirtilmediği ve kararda hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği gerekçesi ile; kararın bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 15.09.2020 tarihli ve 2019/550 Esas, 2020/319 Karar sayılı karar ile; kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 2.000,00 TL maddî tazminat ile 5.000,00 TL manevî tazminata ve kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiş; Mahkemenin 25.09.2020 tarihli ek kararı ile kadının tavzih talebi reddedilmiştir. Mahkeme kararlarına karşı davalı-davacı kadın vekili ek karar ve tazminatlar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 03.06.2021 tarihli kararı ile; kadının kesinleşmiş bulunan manevî tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenemeyeceği, kadının 2.000.000,00 TL maddî tazminat talebinde bulunduğu, Mahkemece kadının tazminat talebinin kabulüne karar verilerek kadın yararına 2.000,00 TL maddî tazminata hükmedilip maddî tazminat yönünden çelişkiye neden olunduğu gerekçesi ile; kararın bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma kararına uyulmasına karar verilerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminatın miktarı, kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulamasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla ve özellikle boşanmanın fer'î niteliğindeki tazminat taleplerinin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinin tabi bulunmasına göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.